Dicle Üniversitesi Nöroloji Bölümünde Doçent doktorluk yaparken KHK ile ihraç edilen ve aynı zamanda Jandarma'nın Diyarbakır'dan sorumlu sivil imamlığını yapan Burhan kod adlı Hasan Hüseyin Özdemir, önemli itiraflarda bulundu. Şemalarla örgütün TSK'daki yapısını ve sinsi planlarını anlatan Özdemir, öğrenci dediği subay ve astsubaylar ile öğretmen, müdür ve müdür yardımcısı dediği Jandarma'dan sorumlu mahrem imamları teşhis etti.
Hakkında 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan Özdemir'in itirafları şöyle:
O EVLERİ 2 KİŞİ DIŞINDA KİMSE BİLMİYORDU
"Fetullah Gülen'in altında kıta ve ülke sorumlusu vardır. Örgüt 3'lü yürütme sistemiyle faaliyet gösterir. Ülke sorumlusu ve ona bağlı 7 bölge sorumlusu, bunlara da bağlı il sorumluları vardır. Her kurumun sorumlusu vardır, ancak mahrem yapının konumu özeldir. Mahrem yapı içindeki gruplar TSK, Adliye, Mülkiye, Emniyet ve MİT'tir. Türkiye'de TSK'dan genel sorumlu cemaat üyesi vardır. Bu kişinin altında Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ile Jandarma'dan sorumlu imamlar vardır. Bu birimlere örgüt renkli kodlar verip havacılara Mavi, jandarmaya Yeşil kodu vermişti. Her bölgenin genel müdürü, bunun altında ise il sorumlusu yani müdür, ayrıca Bilgi İşlem Mesulü vardır. Müdürlerin altında ise Subaylardan sorumlu müdür yardımcısı vardır. Astsubaylardan sorumlu birim öğretmenleri ve en alt kademede öğrenciler vardır. Jandarma ve Kuvvet komutanlıkları TSK genel imamına bağlıdır. Jandarma imamı da TSK genel imamına bağlı olup jandarmanın Türkiye'deki tüm yapılanmasından sorumludur. Her ilde subay ve astsubaylardan sorumlu müdür yardımcıları ile öğretmenler vardır. Ayrıca subay ve astsubaylardan oluşan ve cemaat içinde yönetici vasfı bulunmayan öğrenci dediğimiz Şakirtler vardır. Gaybubet evleri Adana'da MİT tırlarının durdurulmasından sonra oluşturuldu. Bu evler, sorumlu düzeydeki cemaat üyesinin başı sıkıştığında hakkında arama kararı olduğunda aylarca gizlenebilecekleri evlerdir. Bu evleri 2 kişi dışında kimse bilmez. TSK içindeki öğrenci dediğimiz önemli ktirik görevlerde olan subaylarla irtibata geçmeden önce onlara patates hat dediğimiz ikinci GSM hattı veriyorduk."
HAFTADA 3 KEZ EMLAKÇI VEYA MARKET ARANMASI ZORUNLUYDU
"Bu telefondan haftada 2–3 kez emlak gayrı menkul şirketleriyle iletişim sağlamaları istiyorduk. Buradaki asıl amaç geriye dönük HTS kayıtları incelendiğinde mahrem imama ait tek numarayla görüşme yapıldığını önlemekti. Öğrenciler ayrıca Bakkal, Market gibi ödemeli kontörlü telefon noktalarından da aranıyordu. Haftada 3 kez emlakçı veya market aranması zorunluydu. MİT'in tek numara ile görüşme yapan hatları dinlediği bize iletiliyordu. Subay ve astsubay olan öğrencilerimizle görüşme yaptığımız telefonlarda kesinlikle internet yoktu ve akıllı telefon değildi. Mesaj atmakta yasaktı. İmam veya öğrencinin tayini çıktığında da hat iptal edilir, telefon cihazı parçalanarak farklı bölgelerde MOBESE olmayan cadde ve sokaklardaki çöp kutularına parmak izi çıkmasın diye eldiven takılarak atılırdı. Bazen de dışarıda buluşma yapılacaksa yoldan geçen vatandaşların telefonlarından, 'Kontörüm bitti, telefonunuzu kullanabilir miyim' diyerek #31# yapılarak numara gizlenip öğrenci dediğimiz subayları arıyorduk. Ancak ilerleyen süreçte tanımadığımız bu kişilerin PKK'lı da olabileceğini dikkate alarak yoldan geçenlerin telefonlarını kullanmamaya karar verdik. Eğer öğrenci askeri lojmanda kalıyorsa ve imamın acil görüşmesi gerekiyorsa imamın eşinin başı açılarak türbansız aile görüntüsü verilerek ziyarete gidilirdi. Bilgi İşlem Mesulü olanlar program kurulumlarında aktif görevlidirler. Bu kişiler bilgisayarlarda gizli sicil dediğimiz fişleme, imam ve öğrencilere sicil notu, kişinin sosyal hayatı ve cemaat karşıtı kişilerin adli ve idari soruşturmalarıyla ilgili fişlemeleri yaparlar. Örgütte bir de Ümit yapılanması vardır. Cemaatten kopan askeri personel ayrı bir birim tarafından denetlenir, yanında çalışanlardan bu kişi hakkında özel bilgileri toplanır. Ortaokul yıllarında kazandırılmış ise abileri bulunur ve tekrar cemaate kazandırılmaya çalışılır. Bu birim çok özel çalışır."
FACEBOOK KULLANANA 5 BİN LİRA CEZA
"FETÖ üyesi evlenecekse öncelikle örgüt içindeki bayanlar tercih edilir. Ancak dışarıdan bir kadında ısrarcı olunursa eşe cemaat hakkında bilgi verilmez ve kendisiyle görüşülmez. Bir de Arama Tarama Mesulü kişiler vardır. Bunlar öğrenci dediğimiz askerlerin evlerine aniden gelirler, bütün evi kıyafetlerin ceplerine kadar ararlar. Kullandıkları bilgisayarlar geri getirme programlarıyla denetlenir. Girilen sitelere bakılır. Facebook kullandığı tespit edilirse 500, gerçek ismiyle sosyal medya hesabı kullandığı belirlenirse 5 bin lira para cezasına çarptırılır. Android özellikli internet bağlantısı olan televizyon kullanmaları yasaktı. Fetullah Gülen, Beşir adlı Türkiye yürütmesindeki kişiye gönderdiği notta hükümetin cemaati tasfiye etmeye çalıştığını, üyeleri fişlediğini belirterek dikkatli olunmasını istedi ve 2013 yılının Eylül ayından sonra bizlere cemaati çok kötü günlerin beklediğini ilettiler. Gülen gönderdiği notlarda, özellikle Jandarma yapısının çok önemli olduğunu, buraya gelebilecek tasfiyenin büyük yaralar açabileceğini ve cemaatin yerleştirdiği TSK'daki her personelin özel bir okuldan daha değerli olduğu yönünde dikkatli olmamızı istiyordu. Tıp Fakültesinde öğrenciyken Fetullah Gülen'in yanında uzun yıllar kalmış ilahiyatçı Molla Kudret bizlere ders veriyordu. Agresif biriydi. Gülen'in Türkiye'ye gönderdiği bu kişinin gerçek adı Kudret Tartılacı'dır. TSK ve Emniyete imam olacak öğrencilere dersler veriyordu."
EKREM DUMANLI: ZAMAN GAZETESİ ALMAK SADAKADIR
"Örgütün bir de TUS evleri vardı. Tıp Uzmanlık Sınavına hazırlanacak kişiler bu evlerde eğitime alınırdı. Konya'daki bu eve Ekrem Dumanlı geldi. Bize Zaman gazetesi tirajını 1 milyona çıkarmak için çaba harcamamızı söyleyip, davayı herkese anlatmamızı, gazetenin bayrak olduğunu ve en büyük savaş araçlarından biri olduğunu Zaman gazetesi almanın aynı zamanda sadaka olduğunu anlattı. Bana katalog evlilik teklif ettiler. Elazığ'da bir bayandan söz ettiler. 3 gün sonra kızın tüm şeceresini çıkarıp geldiler ve 'Cemaat bilgisi az. Sana uymaz' dediler. Bende vazgeçtim. 2014 yılı Ekim ayından itibaren TSK imamlarından Senih kod adlı kişi, By Lock programının telefonlardan acilen silinmesini, büyük bir açık olduğunu ve MİT'in yazışmaları tespit ettiğini anlattı. Bizler sildik, ancak kafa karışıklığı yaratmak için cemaatten olmayan çok sayıda kişiye bu program tavsiye edilerek telefonlarına indirmeleri sağlandı."
ATATÜRKÇÜ GÖRÜNÜN, CUMA NAMAZLARINA SAKIN GİTMEYİN
"FETÖ'cü TSK mensubu askerlerin genel kriterleri, dikkat çekmemek için şu şekildedir. Her zaman Atatürkçü olur, kesinlikle namaz kılmaz. Cuma namazlarına asla gitmez. Sosyal ve alkoliktir. Evinde mini bar bulunur. Gitar, ney çalma potansiyeli olmalıdır. Spor dalında uzmanlaşmalıdır. Kız arkadaşı olmalı, yoksa da var gibi uydurmalıdır. Küfür lügatına sahip olmalıdır. Evliyse eşinin başı kesinlikle açık olmalıdır. 'Çocuktan al haberi' sözünden yola çıkarak çocukların yanında Ortaokul 3. sınıfa kadar asla namaz kılınmaz. Bu şekilde tedbir uygulanır. FETÖ üyesi askerler genellikle üst kademe masa başı işlerde çalışır. JÖH, Bordo Bereli veya Özel Kuvvetlere girmeleri kesinlikle istenmez, onları amele olarak görürler. Saffet kod adlı Jandarma imamı 15 Temmuz'dan bir hafta önce beni aradı ve sabaha kadar Fetih suresi ile Hizb-un Nasır dualarını okumamızı söyleyip toplu yapılan duaların daha faziletli olacağını belirterek Türkiye'nin kurtulacağını ve önemli gelişmeler yaşanacağına dair şifreli mesajlar gönderdi. Darbeden 2 gün önce örgüte ait gaybubet evinde Saffet kod adlı TSK imamı elindeki tabletle sürekli yazışıyordu. Saffet'in telefonu çaldı. Karşıdaki kişiye darbenin iyi insanlar tarafından yapıldığını söyleyip, 'Bizim için dua et' dedi. Telefonu kapatınca bu kişinin MİT'in Güneydoğu'daki abisi olduğunu söyledi ve 'Onun bile haberi yoktu. Sızıntı olsun istemedik' dedi. Darbe girişimi olumlu sonuçlanmayınca Saffet çılgına döndü. Ertesi gün bizi topladı ve bu kez darbenin cemaatle ilgisi olmadığını, iftira atıldığı şeklinde propaganda yapmamızı isteyerek, 'Darbe Fetullah Gülen'den habersiz TSK imamlarınca yapılmıştır. Mahrem programlardan hoca efendi talimat vermiş gibi mesaj atmışlar. Hocanın dizinin dibinde oturan 2 insanın hocayı satarak bilgisi dışında bu girişim olmuştur."