Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan sevk yazısında şüphelilerle ilgili detaylara yer verildi.
"ÖRGÜTÜN ANA YAPISI EĞİTİM SEKTÖRÜ"
FETÖ'nün kuruluşu, örgütlenmesi, amacı ve eylemlerinin özetlendiği sevk yazısında, örgütün ana yapısını eğitim sektörünün oluşturduğu, okul, yurt, dershaneler ve üniversitelerin yanı sıra öğrenci evlerinin de örgütün eğitim alanındaki faaliyet yerlerinden biri olduğu, örgütün herkesçe bilinen yüzlerce eğitim kurumu, sivil toplum, ekonomi ve sağlık kuruluşları ve medya organlarının, legal yapı içerisinde yer aldığı, yapının görünen yüzü oldukları ifade edildi.
"DEVLET KADROLARINA YERLEŞEBİLECEK..."
Örgütün önemli bir ayağını öğrencilerin oluşturduğu ve özellikle kırsal kesimden şehre gelen fakir aile çocuklarının seçildiği bilgisi verilen yazıda, örgütün okul ve dershanelere yönelmesinin temel amacının paralel devlet yapılanmasına öncülük edebilecek ve zamanla kadrolarında yer alabilecek zeki kişileri yetiştirmek olduğu anlatıldı.
Yazıda, "Bugün gelinen noktada, yıllardır her dile getirildiğinde reddedilmeye çalışılan ve tepki gösterilen, 'Fetullah Gülen ve örgütünün amacının, açtıkları okulları sayesinde Türkiye'de ve çevre ülkelerde bir yönetici sınıfı oluşturmak' iddiasının doğrulandığı görülmektedir." denildi.
"ÖRGÜTÜN 160 ÜLKEDE 400 OKULU VAR"
Örgütün eğitim işleyişiyle ilgili bilgiler verilen yazıda, şu değerlendirme yapıldı:
"Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in seçkinci ve iktidar çevrelerine yakın olmaya dayanan düşünce ve felsefesine sadık kalmak kaydıyla, FETÖ'nün yer edinmek istediği farklı ülkelere uygun stratejiler benimseyerek öncelikle örgütün dışa açıldığı ilk alan olan Orta Asya'dan başlayıp kazandığı uluslararası deneyim kapsamında faaliyetlerini diğer kıtalara da yayarak dünyanın yaklaşık 160 ülkesinde okul, etüt merkezi, kültür merkezi, dil kursu ile çeşitli dernek ve şirketler kurarak, bu ülkeleri örgüt mensupları için cazibe merkezleri haline getirerek faaliyetlerini sürdürmektedir.
1990'lı yıllardan itibaren yurt dışına açılan örgütün, aralarında üniversitelerin de olduğu 'serrehber' (örgüt adına bütün ülkeleri gezerek tespitlerde bulunan sorumlu şahıs) tarafından denetlenen yaklaşık olarak 400 okulunun bulunduğu değerlendirilmektedir."
MİT'in operasyonuyla Kosova'dan getirildiler
"HRİSTİYAN VE YAHUDİ ÖRGÜTLERLE DİYALOG KURDU"
Yurt dışında açılan okulların işleyişleri, sistem ve stratejilerin nasıl olduğuna yönelik değerlendirmelerin yer aldığı yazıda, "FETÖ'nün yurt dışındaki söylem ve stratejisi diğer dini Türk gruplarla farklılık göstermektedir. Örgüt, özel ya da kamu okullarında Avrupalı destekçilerinin hoşuna gitmeyecek ve kırgınlık yaratacak hassas konularda sessiz kalmış, çok sayıda Türk veya başka ülke kökenli İslami grup ve örgütleri görmezden gelmiş, Müslüman örgütlerden çok düşünce ve felsefesine uygun bulduğu Hristiyan ve Yahudi örgütlerle diyalog kurmuştur." ifadesi kullanıldı.
Örgütün ABD'de 135 kadar charter okulunun mevcut olduğu ve bu okullarda yaklaşık 45 bin öğrenci bulunduğunun söylendiği bilgisi verilen yazıda, bu ülkenin eyaletlerinde toplam 165 sivil toplum kuruluşunun da faaliyet gösterdiği aktarıldı.
"ASIL AMAÇ, ÜLKELERİN İSTİHBARİ BİLGİLERİNİ İŞ YAPTIĞI DEVLETLERE AKTARMAK"
FETÖ'nün Güney Amerika (Brezilya-Arjantin), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki bazı ülkelerde de okul, şirket ve kuruluşunun olduğu, bu kuruluşlar vasıtasıyla örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği dile getirilen yazıda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na örgütün tüm yurt dışı okul yapılanması ve müzahir dernekleriyle ilgili soruşturma emri verildiği kaydedildi.
Örgütün asıl amacının, eğitim-öğretim faaliyetleri görünümü adı altında o ülkelerin güvenlik ve istihbari bilgilerini temin ederek iş birliği yaptığı ülke ve devletlere aktarmak olduğu belirtilen yazıda, şöyle denildi:
"FETÖ yurt dışındaki sözde eğitim kurumları vasıtasıyla oluşturduğu bu istismarcı algıyla faaliyette bulunduğu çoğu ülke yönetimlerinden destek görmüş, bu alanda rahatlıkla lobi oluşturmuştur. Özellikle ekonomik açıdan gelişmemiş olan Balkan ülkeleri, Afrika ülkeleri, Türki cumhuriyetler ve diğer ülkelerde örgütün asıl amacı, o ülkenin yönetiminde etkin olan iş adamları ile askeri, idari ve mülki yönetici konumundaki devlet yetkililerinin çocuklarına okullarda sözde eğitim vererek kendi örgütsel ve ideolojik görüşlerinin empoze edilmesidir.
Ülke yönetimlerinde ileride söz sahibi olacak çocuklar ve gençler bu okullarda yetiştirilip devlet yönetimine sokularak örgütün koyduğu hedefler doğrultusunda ülke yönetimleri ve siyasetin kontrol edilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda bu faaliyetleri gerek ulusal düzeyde gerekse uluslararası alanda masum göstermek amacıyla Türkçe dil olimpiyatları, kurban, zekat ile diğer bağış ve gezi organizasyonları yapılarak sahte iyilik hareketi algısı oluşturulmaya çalışılmış, bunda da başarılı olunmuştur. Ulaşılan güç sayesinde, ülkemiz aleyhine lobicilik faaliyetlerini açıkça yürütmeye başlamış, o ülke idarelerinin ülkemiz aleyhinde tavır almalarını sağlamaya çalışmıştır."
YURT DIŞINDAKİ 4 BİN 167 ŞÜPHELİ HAKKINDA SORUŞTURMA
Yazıda, soruşturmaya konu FETÖ'nün yönetici konumundaki şüpheliler Osman Özpınar, İbrahim Akbaş ve Adnan Demirönal'ın, Gabon ülkesindeki faaliyet ve eylemlerinin de Başsavcılıkça bu çerçevede değerlendirildiği anlatıldı.
"Gelinen aşamada Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bürokrasisi ve istihbari kurumlarının başarılı çalışmalarıyla örgüt yapılanmasında önemli yeri olan şüphelilerin, diplomatik alandaki başarılı çalışmalar sonucu ülkemize iadesi sağlanmaya başlanmış, bu kapsamda FETÖ'nün Gabon'daki sözde eğitim kurumlarında ülkenin en üst düzey devlet yönetimindeki kişilerinin çocuklarına sözde eğitim veren şüpheliler, MİT'in gözetiminde bu ülkeden deport edilerek ülkemize getirilmişlerdir. Şüphelilerin ülkemize getirilmesinin hemen sonrasında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, örgüte müzahir medyada yaptığı açıklamalarıyla şüphelileri sahiplenmiş, icra edilen bu faaliyeti açıkça eleştirmiş, 'eşkiyalık' olduğunu belirtmiştir.
Soruşturma dosyasına giren evraklara göre, FETÖ'nün 110 yabancı ülkede amaçları doğrultusunda dış yapılanmasını gerçekleştirdiği, örgüt bünyesinde örgütsel faaliyet yürüten, aralarında Gabon'dan getirilen şüphelilerin de yer aldığı 4 bin 167 şüphelinin isimlerinin bulunduğu tespit edilmiş olup, tüm şüpheliler soruşturma kapsamına alınmıştır."