Gizli tanık "Güneş": O¨rgu¨tu¨n yayın organı olan Yu¨ru¨yu¨s¸ dergisinde yayımlanan yazıların cezaevinden gelen o¨rgu¨t mensuplarından oldugˆunu, o¨rgu¨tu¨n bu¨tu¨n kurumları bilir. Tutuklu ve mahkumlara ait bu yazıların cezaevinden yasal yollardan c¸ıkması imkansızdır. Avukatlar (şüpheliler), cezaevi sorumlularından gizlice aldıgˆı bu notları yanlarında getirdikleri dava dosyasının arasına ya da vu¨cudunun belli bir yerine saklayarak dıs¸arı c¸ıkartmaktadırlar.
AVUKATLIK KİMLİĞİ KULLANILARAK İSTEDİKLERİ GİBİ GEZDİLER
"Avukatların bas¸ka go¨revleri de vardır, mesela avukatlık kimligˆini kullanarak c¸ok rahat Avrupa'ya gidip o¨rgu¨tu¨n u¨st yo¨netiminden aldıkları haberleri, Tu¨rkiye'deki yo¨neticilere getirirler. Bazı bu¨yu¨k eylemlerin talimatlarının yo¨neticiler tarafından avukatlar aracılıgˆıyla savas¸c¸ıya (feda eylemcisine) iletildigˆini biliyorum."
"Buna da s¸o¨yle bir o¨rnek vereyim; Sabancı Center eylemini gerc¸ekles¸tiren I·smail Akkol ve Mustafa Duyar'a eylem ic¸in yardımcı olan avukat A.D.Y. oldugˆunu duydum. Avukatlar yasal militan gibi c¸alıs¸ır, bazen savas¸c¸ıya talimatı getirirler, bazen de eylem gerc¸ekles¸tiren savas¸c¸ıyı saklar ve yurt dıs¸ına c¸ıkartırlar"
Etkin pişmanlıktan yararlanan B.E: 2015 yılından sonraki su¨rec¸te o¨rgu¨tu¨ bırakma konusunda kafamda gelgitler yas¸amaya bas¸ladım. O¨rgu¨tu¨n devrimci ruhundan uzak s¸ahıslar tarafından yabancı istihbarat o¨rgu¨tleri ve FETO¨ tero¨r o¨rgu¨tu¨ tarafından yo¨netildigˆine eminim. 18 yas¸ındaki c¸ocuk silah kullanmasını bilmeyen Sıla Abalay'ın, silah verilerek polisle girdiği c¸atıs¸mada o¨lu¨ ele gec¸irilmesi bardagˆı tas¸ıran son damla oldu bende."
Terör örgütü DHKP/C'nin avukatlık yapılanmasına ilişkin 17'si tutuklu 2'si firari 20 şüpheli hakkındaki iddianamede, örgüt yapılanmasında bulunan C.B ifadesinde, "Hapishanede o¨rgu¨tu¨n kogˆus¸tan kogˆus¸a haberles¸me aracı olarak kullandıgˆı 'top' diye tabir edilen bir sistem mevcut. 'Top' diye tarif ettiğimiz araç, su s¸is¸esinden ve gazeteden yapılarak belli bir agˆırlıgˆa getirilen, ic¸erisine not konulabilen ve kogˆus¸ c¸atıları u¨zerinden fırlatılabilen o¨rgu¨t mensuplarının her cezaevinde kullandığı bir yöntemdir. O¨rgu¨t cezaevi ic¸erisinde bu sistem u¨zerinden haberles¸meyi sagˆlar." dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, DHKP/C terör örgütünün Halkın Hukuk Bürosu yapılanması ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ÖRGÜTLENMİŞ
İddianamede, DHKP/C'nin legal alan yapılanmalarından Halkın Hukuk Bürosu'nun, o¨rgu¨te eleman kazandırmak amacıyla hukuk faku¨ltesi o¨gˆrencilerini o¨rgu¨tlemeye yo¨nelik c¸alıs¸malar yu¨ru¨ttüğü belirtildi.
Bir dönem örgüt içerisinde bulunan veya etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan şahısların ifadelerine yer verilen iddianamede, örgütün silahlı kanadı SBP'de olduğu belirlenen ve şüpheli avukatları teşhis ederek etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren B.E, SBP ic¸erisinde faaliyet go¨sterdigˆini belirtti.
B.E, ''2015 yılından sonraki su¨rec¸te o¨rgu¨tu¨ bırakma konusunda kafamda gelgitler yas¸amaya bas¸ladım. O¨rgu¨tu¨n devrimci ruhundan uzak s¸ahıslar tarafından yabancı istihbarat o¨rgu¨tleri ve FETO¨ tero¨r o¨rgu¨tu¨ tarafından yo¨netildigˆine eminim. 18 yas¸ındaki c¸ocuk yas¸ta silah kullanmasını bilmeyen Sıla Abalay'ın, silah verilerek polisle girdiği silahlı c¸atıs¸mada o¨lu¨ ele gec¸irilmesi bardagˆı tas¸ıran son damla oldu bende." dedi.
GÜLMEN VE ÖZAKÇA'NIN DURUMLARINI TAKİP ETMİŞLER
Örgütte bulunduğu dönemde kendisine örgüt tarafından gönderilen SD kart ic¸esindeki s¸ifreli notlardan bahseden B.E, Nuriye Gülmen ve Semih O¨zakça'nın durumlarını takip edebilmek ic¸in ve o¨rgu¨t merkezinden gelen talimatları geciktirmeden aktarabilmek ic¸in Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının kendi ic¸lerinde olus¸turdukları sırayla her gu¨n söz konusu s¸ahıslarla go¨ru¨s¸tu¨klerini bildiğini anlattı.
Söz konusu büroda faaliyet gösteren şüpheli avukatların, go¨zaltında ve tutuklu o¨rgu¨t mensuplarıyla go¨ru¨s¸melerinde dinlenildiklerinden s¸u¨phelendikleri ic¸in o¨rgu¨tsel go¨ru¨s¸melere girmediklerini sadece dosya hakkında bilgi almaya çalıştıklarını anlatan B.E, operasyonların o¨rgu¨te zarar vermesini engellemek amacıyla o¨rgu¨t mensupları tarafından kağıda yazılarak kendilerine verilen veya o¨rgu¨tsel anlam ifade etmeyen so¨zlu¨ mesajları, o¨rgu¨te ya da muhataplarına ilettiklerini kaydetti.
Yurt dıs¸ından gelen talimatlar dogˆrultusunda Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı, Soma, Ermenek gibi bo¨lgelerde yas¸anan dogˆal afet, is¸ kazaları, tero¨r olayları gibi u¨lke gu¨ndemine giren olaylarla ilgili heyet olus¸turulduğunu, bu heyette Halkın Hukuk Bürosu'ndan bir avukatın yer almasının zorunlu olduğunu dile getiren B.E, bu heyetlerin, kamuoyuna açıklama yaptıklarını, ayrıca bo¨lgede yas¸adıklarını ve izlenimlerini o¨rgu¨tu¨n yurt dıs¸ındaki komitesine s¸ifreli notlarla aktardıklarını vurguladı.
SAVCI KİRAZ'IN ŞEHİT EDİLMESİ
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a yo¨nelik eylem gerc¸ekles¸tiren örgüt mensupları S¸afak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol isimli o¨rgu¨t mensupları hakkında daha önceki ifadesinde bilgiler aktardığını anlatan B.E, savcının şehit edilmesine ilişkin şunları söyledi:
''2015 yılı Mart ayı ortalarında Berna Yılmaz'ın yurt dıs¸ından parti okulundan geldigˆini so¨ylemis¸tim. Berna Yılmaz, yurt dıs¸ından geldigˆi gu¨n Gençlik Federasyonu'na uğradı, selamlas¸tık. Agˆzından getirdiği SD kartı c¸ıkartarak 'Halkın Hukuk Bu¨rosu'na gitmem lazım.' diyerek kartla birlikte ayrıldı. Yurt dıs¸ında bulunan parti okulundan gelen o¨rgu¨t mensupları u¨lkeye geldiklerinde K.K. ve avukat O.A. ile irtibat kurarak, aldıkları talimatlar hakkında bilgilendirme yapmaktadırlar.
"BU EVDE ÖRGÜTÜN GENÇLİK ALANINA AİT SİLAHLAR SAKLANMAKTAYDI"
"Yurt dıs¸ından agˆzında getirerek Halkın Hukuk Bürosu'na ilettigˆi SD kart ic¸erisinde savcıya yönelik eyleme ilis¸kin talimat ve detayların bulunabilecegˆini du¨s¸u¨nmekteyim. C¸agˆlayan'da Halkın Hukuk Bürosu yakınlarında bulunan adresini tam olarak hatırlayamadıgˆım ancak gidilmesi halinde go¨sterebilecegˆim yerde Gençlik Federasyonu'nun kullandığı temiz ev bulunmaktadır. Bu evde o¨rgu¨tu¨n genc¸lik alanına ait silahlar saklanmaktaydı. S¸afak Yayla ile ben burada birkac¸ kez kalmıs¸tık."
"Cumhuriyet Savcısı'na yo¨nelik eylem gerc¸ekles¸tirilmeden yaklas¸ık 15-20 gu¨n kadar o¨nce S¸afak Yayla bu eve bir su¨re gidilmemesi yo¨nu¨nde talimat vermis¸ti. Bu evin C¸agˆlayan Adliyesi'ne yakın bir noktada olmasından dolayı eylemden o¨nce S¸afak Yayla ile Bahtiyar Doğruyol'un eylemde kullandıkları silah ve malzemelerle burada kalabileceklerini du¨s¸u¨nu¨yorum.''
GİZLİ TANIK ÖRGÜTÜN AVUKATLIK YAPILANMASINI ANLATTI
İddianamede, DHKP/C tero¨r o¨rgu¨tu¨ ic¸erisinde faaliyet go¨steren s¸ahıslar ve o¨rgu¨tu¨n faaliyetleri ile ilgili ifadesine bas¸vurulan "Güneş" adlı gizli tanığın ifadelerine yer verildi.
Gizli tanık, Halkın Hukuk Bürosu'ndaki avukatların terör örgütü DHKP/C'nin yo¨neticilerinin talimatı ile hareket ettiklerini ifade ederek, söz konusu avukatların dıs¸arıdan sıradan vatandas¸ların davalarına baktıklarını hic¸bir zaman go¨rmediğini söyledi.
Şüpheli avukatların, go¨zaltına alındıgˆında, tutuklandıgˆında veya mahkum oldugˆunda müdafiliğini üstlendiğini kişilere mahkemede, cezaevinde nasıl hareket edecegˆinin talimatını anlattığını belirten gizli tanık "Güneş", şunları kaydetti:
''Ben go¨zaltına alındıgˆımda Halkın Hukuk Bu¨rosu avukatlarından E.D.K benimle go¨ru¨s¸meye geldigˆinde, o¨rgu¨tu¨n genel prensipleri olan; 'Ac¸lık grevine gideceksin, su ve s¸eker dıs¸ında herhangi bir s¸ey yeyip ic¸me, ailen geldigˆinde kesinlikle go¨ru¨s¸e c¸ıkma, sorgu odasında polislerle kesinlikle konus¸ma, slogan at, diren, parmak izi verme, tu¨ku¨ru¨k o¨rnegˆi verme, hastaneye gittigˆinde darbedildiğini so¨yle, suc¸ duyurusunda bulunacagˆız, kesinlikle bizim dıs¸ımızda avukat c¸agˆırırlarsa kabul etme, hic¸bir s¸eye imza atma, seni kandırmalarına izin verme' gibi o¨rgu¨tu¨n genel kurallarını go¨ru¨s¸me esnasında so¨ylemis¸ti. Bana so¨ylenenler digˆer o¨rgu¨t mensuplarına da aynı s¸ekilde so¨ylenmektedir."
TUTUKLANMA DURUMUNDA CEZAEVİNDE YİNE BU AVUKATLAR TARAFINDAN DAVANIN TAKİP EDİLDİĞİNİ ANLATAN GİZLİ TANIK, ŞU İFADELERİ KULLANDI:
''Avukatların o¨rgu¨t ile tutuklu veya hu¨ku¨mlu¨ arasındaki aracılık (kuryelik) is¸lemi burada da devam etmektedir. Avukatların arasında da hiyerars¸ik yapı vardır. O¨rnegˆin Halkın Hukuk Bu¨rosu sorumlusu, cezaevleri genel sorumlusu ile go¨ru¨s¸u¨r ve mahkumların ic¸eride yapacakları talimatlarını alır. Bu talimatları altında bulunan avukatlara verir, o avukatlar da her cezaevi sorumlusuna iletirler, cezaevinin sorumluları da mahkumlara iletir, alınan cevaplar ya da yapılan is¸lemler avukatlar aracılıgˆıyla tekrar u¨st yo¨netime aynı yolla iletilir.
Şo¨yle bir o¨rnek vermek istiyorum. O¨rgu¨tu¨n yayın organı Yu¨ru¨yu¨s¸ dergisinde yayımlanan 'O¨zgür Tutsaklardan' bas¸lıklı yazının cezaevinden gelen o¨rgu¨t mensuplarından oldugˆunu, o¨rgu¨tu¨n bu¨tu¨n kurumları ve mensupları bilir. Tutuklu ve mahkumlara ait bu yazıların cezaevinden yasal yollardan c¸ıkması imkansızdır. Avukatlar cezaevi sorumlularından gizlice aldıgˆı bu notları yanlarında getirdikleri dava dosyasının arasına ya da vu¨cudunun belli bir yerine saklayarak dıs¸arı c¸ıkartmaktadırlar. Gardiyanlar, avukatları fazla aramazlar, aramak isteseler de avukat buna direnir, go¨revliye zorluk c¸ıkartır, pislik yapar ve 'Senden s¸ikayetc¸i olacagˆım.' diye tehdit ederler."
Gizli tanık, şüphelilerin avukatlık kimligˆini kullanarak c¸ok rahat Avrupa'ya gidip o¨rgu¨tu¨n u¨st yo¨netiminden aldıkları haberleri Tu¨rkiye'deki yo¨neticilere getirdiklerini birc¸ok defa duyduğunu, bazı bu¨yu¨k eylemlerin talimatlarının yo¨neticiler tarafından avukatlar aracılıgˆıyla savas¸c¸ıya (feda eylemcisine) iletildigˆini bildiğini iddia ederek, "Buna da s¸o¨yle bir o¨rnek vereyim. Sabancı Center eylemini gerc¸ekles¸tiren I·smail Akkol ve Mustafa Duyar'a eylem ic¸in yardımcı olan avukat A.D.Y. oldugˆunu duydum. Avukatlar yasal militan gibi c¸alıs¸ır, bazen savas¸c¸ıya talimatı getirirler, bazen de eylem gerc¸ekles¸tiren savas¸c¸ıyı saklar ve yurt dıs¸ına c¸ıkartırlar." diye konuştu.
ÖRGÜT MENSUPLARININ CEZAEVİNDEKİ HABERLEŞMELERİ
Tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n "I·htiyac¸ Komitesi" diye tabir edilen finans sagˆlama yapılanmasında faaliyet yu¨ru¨ttüğü belirlenen C.B ise ifadesinde, Halkın Hukuk Bu¨rosu'nda go¨rev yapan avukatların kesinlikle o¨rgu¨t u¨yesi olmak zorunluluğu bulunduğunu, söz konusu büroda sıradan bir avukatın çalışmasının mümkün olmadığını savunarak, büroda c¸alıs¸mak ic¸in Merkezi Komite'nin onayının olması gerektiğini ifade etti.
C.B. İFADESİNDE ÖRGÜT MENSUPLARININ CEZAEVİNDE NASIL HABERLEŞTİĞİNİ ŞÖYLE ANLATTI:
''Halkın Hukuk Bu¨rosu avukatlarından olan S.K, G.D, T.T. ile Kandıra Cezaevi'nde birlikte kaldım. Gerek ortak alanlarda gerekse cezaevinde bulunan kogˆus¸larda ayrı ayrı gerc¸ekles¸tirilen o¨rgu¨t eylem ve tavırlarına bu s¸ahıslar da birebir uymus¸lardır. Aynı zamanda hapishanede o¨rgu¨tu¨n kogˆus¸tan kogˆus¸a haberles¸me aracı olarak kullandıgˆı 'top' diye bir sistem mevcut. 'Top' diye tarif ettigˆimiz arac¸, su s¸is¸esinden ve gazeteden yapılarak belli bir agˆırlıgˆa getirilen, ic¸erisine not konulabilen ve kogˆus¸ c¸atıları u¨zerinden fırlatılabilen o¨rgu¨t mensuplarının her cezaevinde kullandığı bir yöntemdir. O¨rgu¨t cezaevi ic¸erisinde bu sistem u¨zerinden haberles¸meyi sagˆlar.''