"İnsanların dini ve milli duygularını istismar ederek, himmet veya başka isimler adı altında topladıkları paraları, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) hizmet eden şirket, dernek ve kuruluşlara aktardıkları" gerekçesiyle hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı, yurtiçi ve yurtdışı stratejisi ile yapılanması hakkında bilgilere yer verildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in hazırlayıp, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamedeki "örgütün yapılanması" kısmında, Fetullah Gülen liderliğindeki örgütün "bilinen yasa dışı örgütlerden çok daha sıkı bir hiyerarşik yapılanması bulunduğu" belirtildi.
Gülen'e doğrudan bağlı "Tayin Heyeti, İstişare Kurulu, Mollalar Grubu ve Meclis" olarak adlandırılan birimlerin yer aldığı kaydedilen iddianamede, "Örgüt üst organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edilmektedir. Mecliste alınan kararlar, meclis üyesi olan örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletilmektedir." ifadeleri kullanıldı. Talimatların hiyerarşi içerisindeki "dünya imamı, kıta imamı, coğrafi bölge i·mamı, ülke i·mamı, bölge i·mamı, i·l i·mamı, i·lçe i·mamı, semt i·mamı, mahalle i·mamı, ev i·mamı, ser rehberler, belletmenler, öğrenci ve cemaat mensupları" tarafından gizliliğe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuzca yerine getirildiği belirtilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin mali kaynaklarının ne şekilde kullanılacağını "mütevelli heyeti"nin belirlediği aktarıldı.İddianamede, FETÖ/PDY elemanlarının ileride meydana gelebilecek kopmalarının engellenmesi ve herhangi bir fikir ayrılığı ya da talimatların sorgulanmasının önüne geçilmesi maksadı ile örgüt içerisinde evlilik stratejisinin yoğun bir şekilde kullanıldığı kaydedildi.
15 DAKİKADA ABD VİZESİ
Siyasi ve dünya görüşlerinin belli edilmemesi gerektiği şeklinde tedbir talimatı verilerek, hedeflenen gayrimeşru amaçlar uğruna FETÖ/PDY üyelerinin gizlenmelerinin sağlandığına yer verilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin 28 Şubat sürecindeki durumu da şu şekilde özetlendi:
"Gerçek niyetini gizlemek için 28 Şubat sürecinde dönemin konjonktürüne uygun olarak, diğer cemaat ve tarikatların aksine, o dönem etkin güç olan ve postmodern darbe olarak nitelenen erklerin isteği doğrultusunda ve o erk ile çatışmayarak devlet içerisindeki yapılanmasını devam ettirmek amacıyla, çok eleştirilen çeşitli fetva, görüş ve demeçleri olduğu, bu da örgüt lider ve üyelerinin tedbir müessesesi içerisinde ve kendilerini deşifre etmemek adına her türlü role girebileceklerinin açık göstergelerinden birisidir."
İZMİR'DEKİ FETÖ'CÜLER CASUSLAR GİBİ HABERLEŞTİ
EMİR VE TALİMATLARI YERİNE GETİRMEYEN ÜYELERE ŞEFKAT TOKADI
İddianamede, FETÖ/PDY içerisinde kendilerine itaat etmeyen, uyumsuzluk gösteren emir ve talimatları yerine getirmeyen üyelere karşı "şefkat tokadı" diye adlandırılan cezalandırma yönteminin kullanıldığı belirtilerek, bu yöntemle de uyumsuzluk ve itaatsizliğin boyutuna göre, adli ya da idari olarak ellerinde bulundurdukları güçler vasıtasıyla kişilerin cezalandırıldığı, böylece itaatsizlik ve fikir ayrılıklarının önüne geçilmeye çalışıldığı kaydedildi. Ayrıca örgütten olmayanların cezalandırılarak, kendilerinden olmayanlar ve karşı gelenlerin durumlarının korkutucu ve sindirici bir teknik olarak kullanıldığı, hatta hayatın doğal akışında insanların başına gelebilecek talihsizlikleri bile "şefkat tokadı" olarak adlandırarak, örgüte yapılan yanlışın bedeli olarak gösterilerek örgüt üyelerinin motivasyonu sağlandığı bildirilen iddianamede şu değerlendirmelere yer verildi:
"Örgütten ayrılan mensuplar, örgüt aleyhinde çalışan eski örgüt mensubu ve örgüt mensubu olmayan şahıslara ise iftira, ihbar, karalamalar, komplo, kumpas ile elinde bulunan güç vasıtası ile çeşitli adli ve idari soruşturmalara maruz bıraktıkları, bunun da birçok örneğinin olduğu görülmektedir."
RAKAMLARLA FETÖ'DE BÜYÜK ÇÖKÜŞ
İŞ ADAMINA İHALE, MEMURA TERFİ
Örgüt içerisinde talimatları tam olarak yerine getiren ve örgüt üyesi olmayıp büyük yardımları görülen kişilerin Gülen ile görüştürülmek için ABD'ye götürülerek kendilerince ödüllendirildiği belirtilen iddianamede, FETÖ/PDY içerisinde büyük gayretleri görülen kişilerin, şahısların konumlarına göre çeşitli ödüllendirmelerin olduğu, örneğin gayret sahibinin iş adamı olması halinde ihaleler verildiği, memur olması halinde terfi ve daha fazla imkanları bulunan kurumlara geçiş yaptırılarak ödüllendirilip örgüt içerisinde motivasyon sağlandığı kaydedildi. İddianamede "bilgi sahibi" olarak ifadesi alınan H.P. isimli kişi, 2009'da ABD'ye turist olarak gitmek için ABD Büyükelçiliğine müracaat ettiğini ancak yetkililerin vize konusunda zorluk çıkarttıklarını ve vize alamadıklarını öne sürdü.
"Cemaat" adına 2011'de ABD'ye davet edildiklerini de belirten H.P, kendilerine Aktif İşadamları Derneği vasıtası ile çok rahat vize alabileceklerinin söylendiğini, bunun üzerine dernek adıyla büyükelçiliğe gittiklerini, görevlilerinin 15 dakikada vize işlemlerini hallederek pasaportlarını verdiklerini ileri sürdü.
EN AZ 10 TWITTER HESABI
İddianamede kamu kurumlarının hassas noktalarında görev alan örgüt mensuplarının kod isim kullandığı bildirilerek, bu kişilerin, ayrıca örgüte itaat ve bağlılık vurgulu bir metin doğrultusunda kutsal değerler üzerine yemin ettirilerek, örgüt liderine koşulsuz sadakatlerinin sağlandığı kaydedildi.
Örgütün meşruiyetini tabanına anlatmak, uygulayacağı politikalar hakkında tabanına mesaj vermek ve örgüt üyeleri arasındaki bağları sıkı tutmak amacıyla sosyal medyanın etkin olarak kullanıldığına yer verilen iddianamede, "Örnek vermek gerekirse, örgüt lideri Fetullah Gülen, Peygamber Efendimizi rüyasında gördüğünü ve tweetleri iki katına çıkartma talimatı aldığını söylemesi üzerine, örgüt üyelerine en az 10 Twitter hesabı açmak ve günlük atılan tweet sayısını en az iki katına çıkarma talimatını vermiştir" denildi.
İddianamede, "örgütün günümüzde, elindeki ekonomik gücün yanı sıra devletin hassas ve etkili kurumları içerisindeki kadrolarının sağladığı avantajlardan faydalandığı, bu sayede siyasal operasyonlara kalkıştığı, hatta devletten bağımsız bir dış politika izlediği" de belirtildi.