Irak'ın işgalinde ABD'nin yanında yer almayan Türkiye'den intikam alınmak istendiğini söyleyen Ergenekon ve Balyoz davaları mağduru Emekli Kurmay Albay ve CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, "ABD intikam için FETÖ terör örgütünü kullandı. Devletin kılcal damarlarına sızan örgüt kurduğu kumpaslarla TSK'yı bitirmek istedi" dedi. Çiçek, FETÖ savcıları tarafında gizli tanık yapılmış eski emniyet savcısı Bayram Bozkurt'a da konuşma çağrısı yaptı.
RAKAMLARLA FETÖ'DE BÜYÜK ÇÖKÜŞ
2004'te düğmeye basıldı
Amerika'nın Irak işgali için Türkiye'nin de yanında savaşa girmesini sağlayacak tezkerenin TBMM'sinden geçmemesinden sonra çok kinlendiğini ve intikam almak istediğini belirten Çiçek, "Şuan Kanada'da haham olan eski ajan Tuncay Güney'in ABD'nin Türkiye'yi savunmasız hale getirmeyi ve daha sonra intikam almayı hedeflediğine dair açıklamaları olmuştu. Güney, o açıklamasında, TBMM Genel Sekreterliği altında Toplumla İlişkiler Başkanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Genelkurmay'daki Psikolojik Harekât Mücadele Dairesinin kapatılmasının ön görüldüğünü belirtiyordu. Bu açıklamalarla örtüşen ABD'li yetkililerinin açıklamaları da olmuştu. 2004'te TBMM Genel Sekreterliği altında Toplumla İlişkiler Başkanlığı kapatıldı. Sonrasında Özel Kuvvetler Komutanlığı önce sindirildi sonra küçültüldü. Son olarak ta Genelkurmay Psikolojik Harekat Dairesi'ne Ergenekon ve Balyoz kompaslarıyla kapatılmak ve Türkiye savunmasız hale getirilmek istendi" dedi.
Satılmış insanlar buldular
"ABD emperyalizmin Türkiye'de silahlı kuvvetlere olan saygı ve sevgiyi bildiği için bu yıpratmak için ülke yönetiminde etiksiz kılmak için bir takım ajanlara, satılmış insanlara ihtiyacı vardı" diyen Çiçek, "Bunu da yıllardır beslediği Gülen cemaatine ihale etti. Cemaatin tabi yıllardır devletin her hücresine sızarak İran gibi bir "İslam devleti" kurma isteği yıllardır biliniyordu. Silahlı kuvvetlerde zaten her zaman irtica derken bunu kast etmişti. Zaten TSK kişilik haklarına dayanmayan bir imamın yönettiği bir cemaatin yönettiği bir ülke çağdaş bir ülke olmaz. Bana ait olduğu iddia edilen ıslak imza üzerinden bu örgüt Türk Silahlı Kuvvetlerine ait benim görev yaptığım daireyi kapatmak istediler. Önce iki yıl son dönemde de 5 yıl olmak üzere 7 yıl söz konusu dairede görev yapmıştım. Bu dairenin görevi; Silahlı kuvvetlere karşı içerden ve dışarıdan yıpratıcı propagandaları tespit etmek ve karşı önlemleri öneren etkin bir daireydi. Bu daireyi kapatmak için birini hedef almaları gerekiyordu.
Taklit bir imza ile TSK hedef alındı
Baktılar daireyi ayakta tutan, uzun süredir orada görev yapıyor, Tokat Reşadiyeli, Deniz Kuvvetlerinden gelme arkasında büyük bir torpili yok. Onlarda imzamı taklit ederek bir planın ki plan formatı da yok o kâğıt parçasının altına imzamı attılar. İmza taklit etmek çok kolay bir iştir. Adliyede savcı ve mübaşirin imzasını 15 dakikada eski siyasi tipi sanayi tipi bir makinayla taklit ettik. Kaldı ki imza makinaları var bunu çok daha kapsamlı yapabiliyor. Sözde "ıslak imza" da benim parmak izim de yoktu. Madem imza atmışım neden parmak izlerimi gizleyeyim. Bir kere iddialarında mantıkta yoktu. Bunu bilirkişilerde biliyor. Dolayısıyla burada imzadan ziyade hedef alınan Dursun Çiçek'in üzerinden önce daireyi kapatmak oradan da Genelkurmay Başkanına kadar ulaşacak bir kumpas sürecini başlatmaktı. Başlangıçta askerlerin yargılanmasının askeri mahkemelerde olması sebebiyle zorlandılar ama ne zamanki bu yasa değişince işleri kolaylaştı. Ergenekon'un ardından Balyoz kumpası ile yüzlerce subayı tutukladılar" şeklinde konuştu.
Darbe yapmaya ömürleri yetmez
Ergenekon kumpası hakkında FETÖ'nün medyadaki amiral gemisi Zaman Gazetesi'nde muhabir olan Büşra Erdal'ın "Kafası Karışanlar İçin Ergenekon" kitabını yazmasının mümkün olmadığını belirten Çiçek, "Bu militanlara bilgiler veriliyor bunlarda yazıyor. Yoksa Büşra Erdal'ın bu kitabı yazması mümkün değil. Taraf Gazetesi'nde o dönem muhabir olan Mehmet Baransu da öyle bu kadar iş yapabilecek birisi değil. Baransu'ya sonrasında sahipte çıkmadılar demek ki sahip çıkacakları kadar değerli görmediler. Malum sahip çıktılarını Fethullah'ın yanına kaçırdılar. Hala oradan da saldırmaya devam ediyorlar. Kıymet vermediklerini de yargıya teslim ettiler" dedi. Emre Uslu'nun bahar aylarında askeri darbe imalarına da değinen Çiçek, "Ben o twiitlere gülüp geçiyorum. Zaten o kadar güçlü olsalardı orduda bu kadar kumpası yapmazlardı. Silahlı kuvvetlerin 30 yılda yüzde 10'nu ele geçirebildiler. Darbe yapmak için 100 yıl daha beklemeleri gerekli buna da ömürleri yetmeyecek. ABD'den emir gelince FETÖ ile PKK iş birliği yapabilir. Ama bunların darbe yapması falan hayalden öteye geçecek şeyler değil" ifadelerini kullandı.
Hak-hukuk demeye hakkı yok
Son dönemde CHP'li milletvekillerinin FETÖ'ye destek eylemlerine katılmasını değerlendiren Çiçek, "CHP'li vekil arkadaşlar FETÖ'cülere yapılan haksızlıklara karşı, basın özgürlüğü adına eylemlere katıldıklarını mağdurun yanında olduklarını söylüyorlar tabi bu bir ölçüde kabul edilebilir. Ancak, biz geçmişte onların yaşattıkları acıları yaşamış, yıllarımızı çalan bir örgüt haksızlığa da uğrasa biz en azından sessiz kalırız ve onların yanında bulunamayız. Bu konuda duygusal bir yaklaşımı da kimse bizden beklemesin. Terör örgütü PKK'nın tanık, Genelkurmay başkanın sanık olduğu bir kumpası yapmış bir örgütün milletten hak hukuk istemeye hakkı var mı? Yok. Onun için onlara destek olmaya giden arkadaşlara maddi olmasa bile manen kırgınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yürüttüğü bu operasyonlardan her parti içinde rahatsız olanların da olduğunu biliyorum" dedi.
Konuş adalet yerini bulsun
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında FETÖ savcıları tarafında gizli tanıklık yapmış eski emniyet savcısı Bayram Bozkurt'a çağrıda bulunan Çiçek, "Hala bu konuda konuşmuyor. Ben diyorum ki; Biran önce konuş, hangi şartlarda seni gizli tanık yaptılar, yalan söylettiler, niçin onlara teslim oldun? Yöntemlerini biliyoruz ama bari delilensin ve bunların da Türk adaletine hesap verme süreçleri hızlansın" ifadelerini kullandı.
Askere ve Polise "katil" demeyin
Son dönemde terör saldırılarından sonra bazı kesimlerin "katil devlet" sloganları atıldığını üzülerek takip ettiğini belirten Çiçek, "Güneydoğu'da, Irak ve Suriye sınırında bizler için şehit ve gazi olan ordumuz, devletimize sahip çıkmalıyız. Onlar sınırda bombalı araçların geçmemesi için, canlı bombaların İstanbul'a Ankara'ya, İzmir'e gelmemesi için canları pahasına görev yapıyorlar. Hükümetler değişir, siyasi partiler değişir ancak devlet ve ordu her daim hepimize lazım. Terör saldırılarını yapanlara, insanları öldürenlere bu vahşete sebep olanlara ne diyeceksek diyelim" dedi. (Milat)