Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarından boşalan Silivri Cezaevi'ne konulan Fetullahçı Terö Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması (PDY) örgütü sanıkları, kazdıkları kuyuya düştü. 17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında Tayyip Erdoğan ve bakanları yargılamayı planladıkları salonda kendileri yargılanacak. FETÖ/PDY örgütü davası sanığı polisler, bu salon için 17-25 Aralık darbe girişimi öncesinde kendi aralarında "Spark" programında yazışıp, "Nefes aldırmayacağız onlara. Kabineyi toparlayacağız burada" dedikleri tespit edilmişti. Şimdi o salonda Cumhurbaşkanı Erdoğan değil, kendileri hükümeti yıkmaya teşebbüs, terör örgütü kurmak, siyasi ve askeri casusluk suçlamalarıyla yargılanacak.
BEYAZ YAKALILAR DARBESİ
MAHKEME SİLİVRİ'YE KARAR VERDİ
'Tahşiye Kumpas' davasının iddianamesini kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 33 sanıklı davanın Silivri Cezaevi'nin karşısındaki 'büyük salonda' yapılmasına karar verdi. 25 Aralık darbe girişimi soruşturması sonucunda 69 kişi hakkında hazırlanan iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu tarafından inceleniyor. Başsavcının onayından sonra iddianame, UYAP üzerinde terör suçlarına bakmakla görevli 13 veya 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilecek. Bu davanın sanıklarının yargılaması da Silivri'de yapılacak. 25 Aralık darbe girişimi iddianamesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Uçar, Erdoğan hükümetine yönelik darbe teşebbüsünü şöyle değerlendirdi: "Örgüt üyeleri yaptıkları soruşturmanın sonucunda hükümetin düşeceğine o kadar eminler ki, başbakan hakkında kullandıkları 'Dönemin Başbakanı' ibaresi, sonuç almakta hiç tereddüt yaşamadıklarını göstermektedir. Savunmalarında böyle bir ifade kullanmadıklarını beyan edip inkâr etseler de gizli tanık beyanıyla bu çok açık biçimde ortadadır. Ayrıca kendi formatladıkları 14 bilgisayarın geri dönüşüm programıyla kurtarılan kısımlarında birçok yerde 'Dönemin Başbakanı' ibaresini kullandıkları görülmektedir. Kaldı ki, bu ifadeyi kullanmamış bile olsalar, polis memurlarının kendi aralarındaki 'Tüm kabineyi burada toplayacağız' şeklinde yazışmalarından anlaşılmaktadır ki, hükümeti yıkmak istemektedirler."
KCK VE DHKP-C DAVALARI...
Tayyip Erdoğan'ın atadığı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u tutuklatan, MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın tutuklanması için kurulan kumpası son anda Erdoğan'ın müdahalesiyle bozulan PDY'nin, 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası için yaptırdığı Silivri'deki duruşma salonu FETÖ/PDY davasına ev sahipliği yapacak. Başbuğ, 6 Ocak 2012'de tutuklandı. 7 Şubat 2012'de Fidan tutuklanmak amacıyla ifadeye çağrıldı. Bu süreç yaşanırken, aynı yıl nisanda Türkiye'nin en büyük duruşma salonunun inşaatına başlandı. Yaklaşık 14 ay süren inşaat, 17-25 Aralık darbe girişiminden 7 ay kadar önce tamamlandı. Bu büyük duruşma salonunda 27 Mayıs 2013 günü ilk olarak KCK davası görüldü. Ardından avukatlar hakkında açılan DHKP-C davası görüldü. Ergenekon ve Balyoz davasının görüldüğü büyük salon ise yeniden spor salonuna dönüştürüldü.
810 KİŞİLİK DURUŞMA SALONU
2013 mayıs ayında ilk kez 111'i tutuklu 205 sanıklı KCK davasının görüldüğü Silivri Cezaevi'nin karşısındaki toplam 17 bin metrekarelik alanda yapılan adliye binası, 5 katlı. Adliye binasının zemin katında bulunan, bin 500 metrekarelik, 310 sanık, 200 avukat, 300 kişilik izleyici ve 30 basın mensubu olmak üzere toplam 810 kişilik büyük salon, Türkiye'nin en büyük duruşma salonu olma özelliğini taşıyor. Salonun sanıkların oturduğu bölümün ortasından bodrum katına inilen bir merdiven bulunuyor. Sanıklar, nezarethaneden bu bölüm kullanılarak salona alınıyor. Toplam 17 bin metrekarelik alanda yapılan adliye binasında ayrıca 155 sanık, 48 avukat ve 127 izleyici olmak üzere 330'ar kişilik 2 duruşma salonu daha yer alıyor. 5 katlı binada, sığınak, nezarethane, baro odaları, kafeterya, basın odası, hâkim ve savcı odaları, mahkeme kalemleri, hâkim ve savcılar için yemekhane ile kafeterya bulunuyor. Binaya ilk girişinde iki ayrı X-Ray cihazı ile güvenlik kontrolü sağlanıyor. Bu bölümün hemen ardında 5 turnike yeralıyor. Duruşma salonunun 15 ayrı giriş kapısı bulunuyor.