Türkiye'de giderek yayılan obezite tehlikesi ve obezite-kanser ilişkisi, TBMM Kanser Araştırma Komisyonu raporuna girdi. Komisyon başkanı AK Parti Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, SABAH'a verdiği bilgide, "Obezite-kanser ilişkisinde genetik etkenler neredeyse son sıralarda... Tütün, kronik enfeksiyonlar, alkol, obezite, radyasyona maruz kalma gibi faktörler kanseri tetikliyor" dedi. Kansere yakalanmamak için bedenin mutlaka hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, "Alışverişe yürüyerek gidelim. Salamura, kırmızı et, tuz kullanımı en az olmalı. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeliyiz" önerilerinde bulundu. Yaklaşık 700 sayfalık raporda çocukların kendilerini alıkoyamadıkları fast-food türü beslenme biçimlerine yer verilirken, yaş grupları ve kilolarına göre çocukların nasıl bir yetişkin olacaklarının profili çizildi, şu bilgiler verildi:
Obezite; rahim, meme, kolon, prostat, böbrek, pankreas, kanserini tetikliyor. 2020'de obezite kaynaklı kanserlerin yüzde 50'lere varması bekleniyor. Obezite; meme, kolon, gibi kanserlere yakalanma riskini de yüzde 20-25 oranında artırıyor.
100 KALORİNİN YAPTIKLARI
Bir günde ihtiyacımızdan fazla 100 kalori alırsak 70 gün sonra bir kilogram almış oluyoruz. Küçük bir porsiyon patates kızartması 220, bir kutu gazlı içecek 150, bir poğaça 175 kalori. Bir bardak süt 150, bir orta boy elma bir dilim ekmek 70, bir yumurta 80 kalori.
6 yaşında fazla kilolu bir çocuğun yetişkinliğinde fazla kilolu olma oranı yüzde 25. 12 yaşında fazla kilolu bir çocuğun kilolu yetişkin olma oranı yüzde ise 75.
Beden ağırlığının 6 ayda yüzde 10 azalması yaşam kalitesinde yüzde 95'lik iyileşme, ölüm oranında yüzde 89'luk azalma sağlıyor.
Fast-food alışkanlığı, enerji miktarındaki artışın yanı sıra doymuş yağ miktarının artmasına neden oluyor. Aynı durum mangal sefaları için de geçerli. Bu durum, yağ asitleri zamanla depolandıkları için vücutta doğal olarak ölmesi gereken hücrelerin ölümüne izin vermiyor. Bu hücreler de kontrolsüz biçimde büyüyerek kanser hücrelerini oluşturuyor.