Akdamar Kilisesi 95 yıl aradan sonra ilk kez bir ayine ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 2 saat süren ayini yöneten Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, "Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti"ne teşekkür etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yılda bir kez ibadete izin vermesinin ardından, Akdamar Kilisesi'nde dün çanlar tarihi ayin için çaldı. Van'daki otellerde konaklayan yüzlerce misafir, sabah erken saatlerde, otobüslerle Akdamar Adası'nın karşısındaki iskeleye götürüldü. Buradan da 17 tekne ile 20 dakikalık bir yolculuğun ardından adaya ulaştılar.
POLİS KUŞ UÇURTMADI
Van Emniyet Müdürlüğü adada 50 sivil, iskele çevresinde ise 500 üniformalı polisle güvenliği sağladı. Ayinden önce detektör köpekler teknelerde ve kilise çevresinde bomba araması yaptı. Adaya 12 sağlık çadırı kurulurken, bir hava ambulansı da hazır bekletildi. Heyecanla geçen bir yolculuğun ardından adaya ulaşanlar, kilise çevresinde mumlar yakarak dua etti. Yandaki şapelde toplanan din adamları, hoparlörden verilen çan sesi ile birlikte ayini başlatmak üzere kiliseye girdi. Ayini izleyenler, Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan'ın elindeki haçı öpmek için adeta birbiriyle yarıştı.
HÜKÜMETE TEŞEKKÜR ETTİ
Sabah 11.00'de başlayan ayini, Ateşyan yönetti. Yaklaşık 2 saat süren ayin sırasında Ateşyan'ın başındaki veğarın (yalnızca ayin sırasında takılan külah) arka tarafında Hazreti İsa'nın vaftiz edilişi, ön tarafında ise göğe yükselişini temsil eden resimlerin bulunması dikkat çekti. Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Ateşyan, koro eşliğinde okunan ilahiler ve duaların ardından yaptığı konuşmada, Akdamar efsanesi ve Akdamar kilisesinin tarihinden bahsetti ve rahatsızlığı nedeniyle ayine katılamayan Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan'ı andı. Kilisenin restorasyonunun önemini vurgulayan Ateşyan, "Bizim için önemli olan, müze statüsünde korunan kilise binasının gelecek nesillere aktarılmasıdır. Kilise binasını koruma altına alarak devlet imkânlarıyla restorasyonuna olanak sağlayan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetine müteşekkiriz'' dedi.
'HAÇ YAKINDA DİKİLECEK'
Dostluk ve barış mesajları veren Ateşyan şunları söyledi: "Kötülük, haset, kin ve nefret duyguları hayatımıza egemen olunca kendimizi karanlığın belirsizliği içinde buluruz. Bu karanlıkta ne gösterilen iyi niyetin farkında oluruz, ne de uzatılan bir eli tutabiliriz. Buzları dahi eritebilen Tanrı sözü çevresinde iman, ümit ve sevgiyle dua eden insanların ellerinin boş kalmayacağı, peşin hükümlerden uzak kalanlarda ise olumlu bir hayatın sürekliliği muhakkaktır. Bugün hepimiz olumlu bir anlayışın semeresi ile mutlu oluyoruz." Aram Ateşyan, ayin için İstanbul'dan getirilen haçın da en kısa zamanda kilisenin kubbesine yerleştirileceğini söyledi. Kalabalık nedeniyle içeri giremeyenler, ayini kilisenin güney ve batı cephesine kurulan iki dev ekrandan izledi. Ayine, Van ve ilçelerinin belediye başkanları, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Ermeni cemaati üyeleri, Avrupa'nın çeşitli ülkeleri ile ABD'den gelen devlet temsilcileri de katıldı. Türkiye'den bin, yurt dışından ise 500 kadar Ermeni cemaati üyesi geldi. 60'ı yurt dışından olmak üzere 260 basın mensubu ayini takip etti. Van'dan yaklaşık 2 bin kişi de adaya gelerek, ayine ilgiyle izledi. Ayinden sonra İstanbul'da yaşayan Avinis Bıçakçı ve Tamara Alcal kilisede nişanlandı. Tıp Fakültesi mezunu Alcal ve kuyumcu olduğu belirtilen Bıçakçı, burada nişanlanmaktan büyük mutluluk duyduklarını söylediler.
AHTAMARA EFSANESİ
Ayinden sonra Avinis Bıçakçı ile nişanlanan Tamara Alcal ailesinin kendisine bu adı 'Ahtamara' efsanesi nedeniyle verdiğini belirtti. Efsaneye göre sahil köylüsü bir genç, adadaki kilisenin rahibinin kızı Tamara'ya âşık olur. Rahip ilişkiye izin vermez. Tamara'sına yüzerek ulaşmaya çalışan genç boğulur. Adaya 'Ahtamara' adı verilir. Ad daha sonra değişikliğe uğrayarak 'Akdamar' olur.