Avrupa Birliği (AB), Kıbrıs kıta sahanlığındaki sondaj faaliyetleri yüzünden Türkiye'ye karşı mali ve siyasi yaptırımlar konusunda anlaştı.
Yaptırımdan bahsedilen;
Avrupa Yatırım Bankası'nın daha az kredi vermesi ve hava trafik anlaşmasına yönelik müzakerelerin askıya alınması.
Türkiye'ye yönelik en ciddi yaptırımın ise Avrupa fonlarından 145.8 milyon Euro'luk kesinti olacağı düşünülüyor.
Özetle AB, bizim sosyal medya muhaliflerini bile heyecanlandırmayacak sembolik yaptırımlardan bahsediyor.
Bizim klavye muhalifleri, S- 400'ler gelince ABD'nin yapacağı açıklamayı dört gözle bekliyorlardı.
Günlerdir ertelenen açıklamayı sonunda ABD'de savunma bakanlığına aday gösterilen Mark Esper yaptı:
"Türkiye eski ve önemli bir müttefik ama S-400 almak yanlış bir karardı ve hayal kırıklığına uğrattı.
Türkiye hem F-35'lere, hem S-400'lere sahip olamaz." AB gibi ABD de sesini yükseltemedi, sadece "Hayal kırıklığına uğradık" diyebildiler. Demek ki, ABD'nin esip gürlemesi S-400'ler alınana kadarmış!
Eski Türkiye yok artık. Eski Türkiye'de ne Kıbrıs açıklarında doğal gaz ve petrol arardık, ne de S-400'leri alabilirdik.
Patriot'ları da vermezlerdi, avcumuzu yalardık.
Ekonomik olarak ne kadar yıpratılmaya çalışılsa da Türkiye, Avrupa'nın, ABD'nin tehditlerine kulak asmayacak kadar güçlü bir ülke. F-35'ler de olmazsa başka uçaklar alınır! Fatih, Yavuz ve Barbaros'un ardından dördüncü gemiyi de Kıbrıs açıklarına yolluyoruz.
Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarımız hızlanacak. Petrol ve gaz bulursak Türkiye'nin geleceği garanti altına alınacak. Biz yeter ki kendi içimizde birlik olalım.