FB ve milli takımın efsane futbolcusu Can Bartu ile ilgili medyada nefis yazılar çıktı.
Keşke Bartu sağlığında bu yazıları okuyabilseydi. Hayat böyle işte, yaşamını yitirince daha çok hatırlanıyorsun. Çoğumuz Can Bartu'yu babalarımızdan, dedelerimizden dinledik.
Rahmetli babam Necmettin Tezel, Can Bartu'nun ne kadar zeki bir futbolcu olduğunu ve topu rakibine çarptırarak attığı o meşhur 'bilardo golünü' öyle bir anlatırdı ki, sanki o anı yaşardım.
Şimdiki çocuklar şanslı, merak ettikleri futbolcuları internetten izliyorlar ama fazla maç görüntüsü olmayan futbolcuları babadan, dededen dinlemek daha büyük bir keyif. Hele anlatıcı iyiyse, o futbolcu mitolojik bir kahramana dönüşüyor.
Futbol öyle güzel bir oyun ki, hayatını kaybeden yıldızlar olunca şimdi aramızda olmayan babalar akla geliyor, çocukluğunuza dönüyorsunuz. Can Bartu spordaki başarılarının yanı sıra örnek alınması gereken bir centilmen ve bir beyefendiydi.
Sabah'ın usta kalemi Gürcan Bilgiç'in yazdığı gibi Bartu, Kadıköy'ün aristokratıydı. Yazıyı da Bilgiç'in satırlarıyla kapatalım:
"...Can Bartu da bir dönemin futbol tutkunları için gözlerini kapattıklarında gençliklerini anlatan hikâyeydi. Sadece FB'nin sembolünü değil, babalarımızın hayallerini de toprağa vereceğiz onunla birlikte. Işıklarla uyusun..."