6 Nisan Yavaş Sanat Günü'ydü. Bu da 'yavaş yemek yeme', 'yavaş şehir' gibi bir akım. BBC'den Anna Bailey'in haberine göre; önceki gün 'yavaş sanat' etkinliği dünyada 166 yerde yapıldı. Yavaş Sanat Günü'nün kurucusu Phil Terry, "Pek çok kişi, sanata nasıl bakmaları ve sanatı nasıl sevmeleri gerektiğini bilmiyor.
Ondan kopuklar. Galerileri ziyaret edenler çoğunlukla sanat eserlerine iPad'lerinden ya da telefonlarından bakıyor. Yavaş sanat bunun panzehri" dedi.
Terry'ye göre, bir sanat eserine beş dakika bakmak dönüştürücü bir deneyim olabilir. Odaklanmanın dışında, çevreden gelebilecek dikkat dağıtıcı ses ve eylemlerden de kendimizi soyutlamamız gerekiyor.
Peki, insanlar adım atmanın bile zor olduğu kalabalık müzelerde bir sanat eserine beş dakika bakacak zamanı nasıl bulacak?
Gidilen yer kalabalık olsa da yine de bir sanat eserinin fotoğrafını ya da selfie'sini çekmek yerine onu hafızamıza kazımalıyız. Nasıl olsa o eserin yüzbinlerce görseli var internette. Ama o zaman da Instagram'dan hava atamayız değil mi!? Aynı hata, konser ve gösterilerde de yapılıyor; sanata cep telefonunun ekranından bakıyoruz, onu yaşamıyor, özümseyemiyoruz.