Türkiye'de konkordato açıklayan şirketlerin özellikleri; yurt dışından ithal ettikleri hammaddeyle üretim yapmaları ya da sadece yurt dışından aldıkları ürünleri satmaları.
Başta Çin olmak üzere ucuz iş gücünün olduğu ülkelerde üretim yapan şirketler de var. Özellikle ayakkabı ve tekstil sektöründe birçok yerli firma, Türkiye'de fabrikalarına kilit vurup yurt dışından ithal ettikleri malları satmayı tercih etti. 'Dolar kuru düşükken bu şirketlere neden Türkiye'de üretim yapmıyorsunuz, neden Türk işçisine, yerli sermayeye para kazandırmıyorsunuz?' diye sorulduğunda hep global ekonomiden ve küresel dünyadan bahsettiler. Ticaret yapmak, riski göze almak demektir. Bu firmalar, riski göze aldılar, ithal malları satarak para kazandılar ama dolar yükselince de çoğu konkordato açıklamak zorunda kaldı.
O yüzden dolar yükselince faturayı sadece devlete çıkarmak adil ve doğru bir yaklaşım değil. Geçenlerde Türkiye'nin önde gelen moda markalarından Koton'un satış rakamlarındaki yükseliş haber oldu. Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, "Bu dönemde Anadolu'da üretiyor olmak avantajımız oldu.
Yerli üretim ve uygun fiyatlandırma ile satış rakamlarının düştüğü ortamda yüzde 30 artış yakaladık" dedi. Demek ki doların yükselişi Koton'u etkilememiş.
Perakende sektöründe piyasa daralırken, Koton satışlarını artırmış. Neden? Koton, ürünlerinin yüzde 85'ini Türkiye'de üretiyor da ondan. Koton'un 516 mağazasından 213'ünün yurt dışında olması da önemli. Türkiye'de üretip aracısız yurt dışındaki mağazalarda satarsan, gerçek global şirket olursun! Çin'den ucuza mal alıp Türkiye'de pahalıya satmakla global şirket olunmuyor!
Bir diğer ayrıntı, Türkiye'de 527 tedarikçisi olan Koton'un, Türkiye'den yılda 1.8 milyar lira satın alma yapıyor olması. Yılmaz, yüzde 40'ının işçilik ve yaratılan katma değer olduğunu, bunun da 720 milyon liraya denk geldiğini ve bu rakamın da 250 bin kişinin bir aylık maaşına tekabül ettiğini söylüyor. İşte yerli ve milli üretimin avantajı ve faydaları bu rakamlarda gizli. Sadece Koton değil; yerli üretim yapan birçok firma, doların yükselişinden etkilenmedi. Her şeyde bir hayır vardır. Her inişin bir çıkışı vardır!
Doların yükselmesi yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.