Milli Eğitim Bakanlığı, liselerde okuyan öğrencilerin teşekkür, takdir ve üstün başarı belgesi almaları için gereken mevcut şartlara bir de özürsüz devamsızlık sürelerinin beş günü geçmemesi şartını ekledi.
Bu kararın neden alındığını merak ettim. Tembel öğrenciler okuldan kaytarır ama çalışkan öğrenciler okuldan kaçmamalı mı? Yoksa çalışkan öğrenciler 'Zaten notlarımız yüksek devamsızlık hakkını sonuna kadar kullanalım' mı diyorlar? Halbuki devamsızlık hakkını son güne kadar kullanan öğrenci zaten sınavlarda soru çıkacak dersleri kaçırır ve düşük not alır!
Hepimiz o sıralardan geçtik.
Normal okul günlerini değil ama kaçtığımız günleri hatırlarız değil mi? Okuldan kaçmak bir öğrenci geleneğidir.
ÖZGÜR HİSSEDER
Elbette okuldan kaytarmayı savunmuyorum ama sürekli olmamak kaydıyla bence arada okuldan kaytarmanın faydaları olabilir. Öğrenci bir gün dahi olsa hem ailenin, hem de okulun otoritesinden uzaklaşır, nefes alır. Kendini özgür hisseder, arkadaşlarıyla maceraya atılır (tabii sınırları aşmamak kaydıyla). Örneğin bizim nesil ortaokulda okulu kırdığında genelde atari salonuna giderdi. En büyük macerası da teli çengel yapıp jeton deliğine sokup bedava oyun oynamak olurdu. Lisede de genelde bahar aylarında topluca Heybeliada ya da Büyükada'ya kaçılırdı.
Çalışkan öğrenciyi her gün okulda tutarak daha çok inek yapmanın ne faydası var! Öğrenciler arada küçük yaramazlıklar da yapmalı, çocukluğun tadını çıkarmalı!