Bir hapishane düşünün ki, içinde kütüphaneleri, spor salonları, sanat merkezleri ve ibadethanesi olsun. Mahkumlar, içinde mini buzdolabı, giysi dolabı ve bir televizyonun bulunan 13 metrekarelik tek kişilik hücrelerde kalsın. En önemlisi hücreler, doğa manzaralı olsun.
Evet, böyle bir cezaevi var.
Danimarka'ya bağlı bulunan Falster Adası'nda hizmet veren Storstrom Cezaevi, dünyanın en insani koşullara sahip, en lüks cezaevi olarak kabul ediliyor. Bu cezaevine giren çıkmak istemez yahu!
Peki, bu kadar lüksün amacı ne? Cevabı çok basit: Mahkumlara geride bıraktıkları hayatın güzelliğini hatırlatmak ve en kısa zamanda bu hayata dönmeleri için onları mahkumiyetleri sırasında motive etmek. Böyle bir hapishanede birbirlerini şişleyen, hücre yakan mahkumlar olur mu? Ya da böyle bir cezaevinden çıkanlar tekrar suç işler mi? Elbette genelleme yapmak zor ama Storstrom Cezaevi'nin sıra dışı tasarımı mahkumları topluma daha çabuk kazandırma potansiyeline sahip gibi görünüyor.