Kore gazisi Süleyman Dilbirliği'nin kızı Sebahat Dilbirliği'nin 'Ayla' filminin yapımcısı Mustafa Uslu'nun kendisini Cumhurbaşkanlığı'nda çalışıyormuş gibi tanıtıp babasını dolandırdığı iddiası çok önemli. Sebahat Hanım, "Külliye'ye telefon edip Mustafa Uslu'nun Cumhurbaşkanlığı'nda çalışıp çalışmadığını sordum. Böyle bir kişiyi tanımadıklarını ve dolandırıcılık olaylarına karşı dikkatli olmamız gerektiğini söylediler" diyor.
Ve ekliyor: "Üç gün boyunca annem Bandırma'da hastanede yoğun bakımda kalmış, başında kimse yok.
Bana hastaneden ulaştılar, hemen kızımla hastaneye gittik. Polisin oradaki kayıt defterine baktım; 'Devlet yetkilisinin yakınları' diye yazılı bir not geçilmiş." Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapıları muhtarından futbolcusuna, gazisinden esnafına herkese açık olduğu için medyada çok gündeme geliyor. Külliye'de selfie çekmek, Külliye'de olduğunu belirtmek çok moda oldu. Sıradan vatandaşa 'Külliye'den geliyorum', 'Külliye'de çalışıyorum' dediğinizde kimse sorgulamıyor. Böyle dolandırıcılar türedi, insanları kandırıyorlar.
Eğer Türkiye'nin Oscar adayı 'Ayla' filminin yapımcısı "Cumhurbaşkanlığı'nda çalışıyorum" diye yalan uyduruyorsa, gerisini siz düşünün!
Daha da kötüsü, medya ve iş dünyasında ünlü bazı işgüzarlar herhangi bir konuda 'Reis'in kesin talimatı var, bu iş olacak', 'Beyefendi bu konuya sıcak bakmıyor' benzeri laflar ortaya atarak algı yönetimi yapıyorlar, kendi çıkarları doğrultusunda iş yürütüyorlar.
Aslında bu sorunu ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Cengiz Semercioğlu'na verdiği röportajda çok iyi özetledi: "Spor camiasındaki durum muhtemelen ekonomide de var. Sürekli 'Beyefendi onu dedi, Beyefendi bunu dedi' deniyor.
Atasözü oldu. Halbuki Beyefendi'nin haberi yok. Bir poz veriyorlar, sonra misal 'Beyefendi 14 yabancı dedi' diyorlar. Atıyorum bunu ama genelde böyle. Kimse de gerçeğini sormuyor nasıl olsa. Benim başıma da geldi.
Çok önemli bir televizyon kanalının CEO'su 'Beyefendi ile görüştük, aman NTV'de kalsın' dedi demiş. Ben de hemen 'Beyefendi öyle şeylere girmez' dedim. Öyle bir tarzı yok... Cumhurbaşkanı, Trump'la görüşüyor, o arada 'Rıdvan oraya gitmesin' diyor, olacak iş mi! Bunun gibi daha neler var..." Özetle; her 'Beyefendi öyle söylüyor', 'Külliye'de çalışıyorum', 'Reis'in kesin emri var' diyene inanmayın.
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının da önlem alması gerekiyor.