Hayat mı sanatı, sanat mı hayatı taklit eder? Bazen hayat sanatı, bazen de sanat hayatı taklit eder. Örneğin son G20 Zirvesi'nde sanat öne geçti.
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bir araya geldiği görüşme öncesi ikili basının karşısına çıktı.
Bu buluşma öncesinde en çok merak edilen Trump'ın, Putin'in elini nasıl sıkacağıydı.
Trump'ın mikrop kapma korkusuyla el sıkışmama hassasiyeti, ABD Başkanı olmadan önce de tartışılıyordu.
Bir araştırmaya göre; bir ABD başkanı yılda ortalama 65 bin el sıkıyor. Trump, el sıkışmama hassasiyetini başkan olduktan sonra yendi ama arada Almanya Başbakanı Merkel ile el sıkışmayarak büyük bir skandala da imza attı.
Ayrıca Trump, el sıkışırken ülke liderlerini zaman zaman zor durumda bırakıyordu.
Trump, kendisine uzatılan elleri ya kendine çekiyor ya da diğer elini kullanarak tokalaştığı kişinin eline dokunuyor ve kendisinin üstün olduğu mesajını veriyordu.
G 20 Zirvesi'ndeki el sıkışma savaşının kazanını ise Putin oldu. Uzun yıllar KGB başkanlığını yapan kurt siyasetçi Putin, ilk Trump'ın elini uzatmasını bekledi, Trump elini uzattı ama eli altta kaldı.
Asıl ilginç olan ise bu sahnenin aynısının iki yıl önce 'House of Cards' dizisinde yaşanması.
Dizide Kevin Spacey'nin canlandırdığı kurmaca ABD Başkanı 'Frank Underwood', yine kurmaca bir karakter olan ve Lars Mikkelsen tarafından canlandırılan 'Rusya Devlet Başkanı Viktor Petrov' ile bir araya gelmişti. Dizideki iki başkan tıpkı G20 Zirvesi'ndeki gibi tokalaşmıştı. Özetle; bu kez hayat, sanatı taklit etmiş oldu.
'House of Cards'; politik arenada yaşanan birçok olayı önceden ekrana taşımasıyla ünlü. Dizinin yapımcıları gerçekçi olmaya o kadar çok önem veriyorlar ki, beşinci sezon fotoğraf çekimlerinde yıllarca Barack Obama'nın fotoğrafçılığını yapan Pete Souza ile çalıştılar.
Ee bu kadar emek harcarsanız, titiz davranırsanız; G20 Zirvesi'nde de konuşulan sizin diziniz olur.