Dünyada Uber'e karşı en sert direnişi sergileyen Fransız taksiciler olmuştu. Paris ve Lyon şehirlerinde taksici sendikaları, geniş çaplı eylemler düzenleyerek Uber'i protesto etmişlerdi.
Fransa'da hükümet, taksicileri destekliyor; Uber'e rakip olarak, Le Taxi adında yeni bir servisi hizmete sunuldu.
Le Taxi uygulaması, Uber'deki gibi müşterilerin konumunu taksicilere iletiliyor ve taksici müşterinin olduğu yere geliyor. İki uygulama arasındaki en büyük fark ödemenin nakit olması.
Güney Kore'de Uber'e karşı bir uygulamanın hayata geçmesi için çalışmalar başlanmış. Uber, geldiği ülkenin ulaşım ve insan kaynaklarını kullanan bir yazılım sistemi. Uber, sadece yazılıma para harcayarak müthiş gelir elde ediyor. Türkiye gibi ülkelerde tanıtıma da para harcamıyorlar, medyamızda Uber'i ballandıra ballandıra anlatan köşe yazarları var nasıl olsa!
YABANCIYA GİTMESİN
Merak ediyorum, bizim taksiciler Uber'den şikayetçi olmak dışında ne yapıyorlar? Bizde taksi sendikaları yok mu? Belediyeler Uber'in kazancından habersiz mi? Ortada büyük bir pasta var, hemen harekete geçilmezse pastanın tamamı Uber'e kalacak. Çünkü toplumda 'Taksiciler kötü, Uber hizmeti güzel' diye bir algı oluşmaya başladı. Evet, bunda müşteri seçen, kısa mesafeye gitmek istemeyen, müşteriye kaba saba davranan taksicilerimizin payı büyük.
Bu arada Uber'in sürücüleri uzaydan gelmiyor; onlarda da müşteriye kötü davrananlar var. Geçen bir taksiciden öğrendim; müşteri, klimayı açmayan Uber'ci şoföre kızıp yolun ortasında inmiş ve bana bu olayı anlatan taksicinin aracına binmiş.
Sosyal medyayı takip ederseniz Uber'le ilgili şikayetlere de rastlarsınız.
Özetle, özellikle İstanbul'da Uber'e benzer bir yerli uygulama hayata geçirilerek taksiciler de denetlenebilir, daha iyi hizmet sunmaları sağlanabilir. Yerli Uber'i yapmak atla deve değil. Bu işte belediyeler, taksicilerle ortak hareket edebilir. Paramız niye yabancı sermayeye gitsin ki?