Bu başlığı atmak için çıldırmış olmam gerekiyor değil mi? Müslüman düşmanlığı yapan, göçmenleri ülkeden kovmakla tehdit eden Donald Trump'ı ben de sevmiyorum ama politika yalanlar üzerine kurulu bir dünya! Mark Twain'in dediği gibi 'Politikacının hayatının yarısı seçmeni, öbür yarısı birbirlerini aldatmakla geçer'. Politikada başarılı olmak için halkın duymak istediği şeyleri söylemelisiniz. Çünkü Rudyard Kipling'in dediği gibi; "En kudretli uyuşturucu, politikacının ağzından çıkan kelimelerdir".
ABARTIYOR
Trump da bunu yapıyor, halka duymak istediklerini, kimsenin yapmadığı kadar abartarak söylüyor. Trump eğer başkan seçilirse yabancı düşmanlığından vazgeçme ihtimali yüksek. Çünkü Andre Maurois'in dediği gibi; "Siyaset, sezdirmeden değişme sanatıdır".
ABD'nin en zengin işadamlarından biri olduğu için Trump da biliyor; ülkesinin süper güç kalmasının arkasında kalifiye göçmen gücü var. Silikon Vadisi mucizesini süper zeki göçmenler yaratmadı mı? ABD'ye olan beyin göçünün bizden en taze örneği Nobel ödüllü Profesör Aziz Sancar değil mi?
Trump'ın başarısının ardında sadece sonradan unutacağı yabancı düşmanlığı yok. Bu başarının ardında 'Ben politikacı değilim, yalan söylemem. (Kralını söylüyor aslında) Çok zenginim, beni hiçbir lobi yönetemez, çok yaşa Amerika' imajı da var.
ABD'de orta ve alt sınıf 'Ben niye fakirim, bu sistem değişmeli' diyor. Bunu en çok vâdeden de Trump.
Bir de meseleye bizim açımızdan bakalım. Ben Trump'ın seçilmesini istiyorum.
Çünkü Obama'nın ekibinden olan ve yürüttüğü dış politikalarla Türkiye'de yaşanan terörün sorumlularından biri olduğuna inandığım Hillary Clinton ABD başkanı olursa Türkiye için hiçbir şey değişmeyecek, mevcut şartlar devam edecek. Demokratlar, Ortadoğu'da İran ve Türkiye'nin gücünün kırılması, alternatif bir denge yaratılması için Kürdistan'ı kurmak istiyor. ABD'nin YPG'yi terör örgütü kabul etmemesinin ardında da bu politika yatıyor.
Geçenlerde Maya dergisinde, emekli korgeneral Çetin Doğan'ın kaleme aldığı ezber bozan bir yazı yayınlandı. Trump'ın, ABD dış politikasını kökten değiştireceğini, ABD'nin dünyaya daha az müdahale edeceğini söyleyen Doğan, "Bu değişime perde arkasındaki gerçek siyasi iktidar sahiplerinin (Wall Street patronları, silah tüccarları) karşı durması doğaldır" dedi.
Ve yazısında Trump'ın şu sözlerine yer verdi: "ABD niçin dünyanın her yerinde küresel bir polis rolünü üstleniyor? ABD dünyada niçin rejim değişikliği peşinde koşuyor? Irak'ta, Libya'da, Ukrayna'da, şimdi de Suriye'de yapılan müdahalelerin felaketlerle sonuçlandığı görülmüyor mu?" 8 Kasım'da yapılacak seçimlerde Trump kazanırsa, ABD'nin dış siyasetinin değişme ihtimali var ama Hillary seçilirse Türkiye'ye çok büyük zararı dokunan politikalar aynen devam edecek. Eğer ABD'de yaşasaydım, Türkiye'nin çıkarları için Trump'a oy verirdim.