Fahriye Evcen'in yüzü olduğu markanın, nakışlarla süslediği yeni koleksiyonunun kampanya reklamları beklenen gürültüyü koparttı. Bu seferki konu fotoğrafların Dolce&Gabbana markasının reklamlarıyla benzerliği. Benzer konsept, benzer ortam, benzer meyveler ve aksesuvarlar... Evcen'in elbisesi bile Dolce&Gabbana'nın masa örtüsüyle aynı! Ama Allah için Fahriye'mizin güzelliği, yabancı modellere beş basar.
ESİNLENMENİN BÖYLESİ!
SİZİ KAPADOKYA'YA ALSAYDIK...
Lüks markaların cruise koleksiyonları iyice şova dönüştü. Yakında Antartika'da defile düzenlense şaşırmam! Durum öylesine bir hal aldı ki; koleksiyonlar, defile için seçilen mekanların gerisinde kalmaya başladı. Mesela Dior, cruise defilesini Los Angeles'a yakın ama ulaşımın ATV araçlar ile yapıldığı kurak bir bölgede yaptı.
Defileyle ilgili sosyal medya paylaşımlarında, bölgenin bitki örtüsünü ve bazı davetlilerin alana getirildiği balonları görünce, aklım ister istemez dünyada bir eşi benzeri daha olmayan Kapadokya'ya gitti. Acaba ünlülerle yapılan milyonluk reklamlar yerine bir sonraki hedef, lüks bir markanın cruise defilesini Türkiye'ye yönlendirmek mi olsa?
Dior'un çöle benzer bir alanda düzenlediği defile çok konuşuldu.
DEVASA ELLER PAYLAŞIM REKORU KIRDI
Şu ara en popüler tatil rotası, Venedik. Çünkü 57. Venedik Bienali başladı ve tüm Venedik buram buram sanat kokuyor. Her gidenin sosyal medyada paylaşmaktan kendisini alamadığı eser ise, Lorenzo Quinn'in devasa elleri Support oldu. Şimdiden paylaşım rekoru kırdı diyebiliriz. Sanatçı, Ca'Segredo otelini tutan eller ile hızla değişen iklim tehlikesinin altını çiziyor. Bu aralar nereye gitsem diye düşünüyorsanız, Venedik'e gidin derim. Hem hava mis gibi, hem de sizi sanata doyuracak.
Lorenzo Quinn'in devasa elleri bienalin gözdelerinden.
GENÇ MODACILARA ALKIŞLAR!
Koza Genç Moda tasarımcıları yarışmasına giderken sosyal medyada takipçilerim için şöyle bir paylaşım yapmıştım: 'Hadi biraz da gerçek tasarımlar görmeye gidelim.' Maalesef moda haftalarımız tasarım anlamında yetersiz kaldığı ve yine maalesef amaç sadece satış olduğu için; Koza yarışması, tasarımın konuştuğu tek platform olarak kaldı diyebiliriz.
Bu yarışmadan sonra o kadar çok ismin yolu açıldı ki, saymakla bitmez. Bahar Korçan, Özgür Masur, Zeynep Tosun, Hakan Yıldırım, Özlem Kaya, Gül Ağış aklıma ilk gelenler. Yeni Bahar'lar, yeni Özgür'ler, yeni Hakan'ların yarıştığı gecede, dikkatimi en çok iki isim çekti. Biri dereceye giremese de, sonraki yıllarda mutlaka kazanacağını düşündüğüm Emre Pakel. Diğeri ise yarışmanın birincisi Mehmet Emiroğlu. Yarışmanın ikinciliğini Başak Koç, üçüncülüğünü de Nazlıcan Karahan kazandı.
HAFTANIN RÜKÜŞÜ: HANDE ERÇEL
Hande Erçel'i görmeseydim, bu hafta köşemde böyle bir bölüm olmayacaktı. Bluzu beğendim ama seçtiği pantolonun üstünde duruşu o kadar kötü ki... O yetmemiş, bir de çirkin ötesi bir çizmeyle süslemiş bu şairane şıklığı! Bitti sandıysanız çok yanıldınız. Çünkü mazallah bir de ne model olduğu katiyen belli olmayan saçları var. Umarım bu görüntüsü için stil danışmanlığı almamıştır. O zaman en azından 'Kızcağız bilmiyor, hâlâ öğrenememiş' derim olur biter.