Sanırım sık sık düşüp de kalkmayı başarabilen yegane markalardan biri Gucci olsa gerek. Tom Ford'dan önce 'Artık Gucci bitti' dendi ama Ford'un kreatif direktörlüğü en ihtişamlı dönemi oldu. Tom Ford'un ayrılmasıyla marka için 'Tekrar batar' dendi. Alessandra Facchinetti iki yıl dayandı ama sonunda devam ettiremedi.
Yerine Frida Giannini getirildi.
Frida'nın, markanın arşivlerinden canlandırdığı Gucci kadını sevildi ama yetersiz olması ve vurucu yaratıcılık eksikliği sebebiyle eleştirilerin hedefi oldu.
Nihayet 2014'de yönetimin baskısına daha fazla direnemedi ve istifa etti.
YILDIZLAR DA BAYILDI
Ve yine beklenen o alışıldık 'Gucci batıyor' söylentileri.
Modaevinin tercihi yine kendi bünyesinden bir isim; Alessandro Michele olur. Ve işte Tom Ford'dan sonra beklenen o mucizevi dokunuş, Alessandro sayesinde tekrar Gucci'yi okşamaya başladı.
Yumuşak renk paleti, zengin dokusu ve çarpıcı detaylarıyla artık yeni Gucci kadını, 70'lerin lüks bohem kadınıdır.
Retro hiç bu kadar modern olmamıştı. Look'lar o kadar başarılı ki daha başa geçeli 10 ay olmasına rağmen, Alessandro çoktan moda dünyasının en prestijli ödüllerini almaya başladı bile. Hollywood yıldızları da kırmızı halıda Gucci elbiseleriyle boy gösteriyor. Bakalım Alessandro uslu yetenekli çocuk olmaya devam edip modaevini daha da ihya mı edecek, yoksa aynı etkiyle başlayan Dior'un Raf Simmons'ı gibi son anda 'Hadi size eyvallah' mı diyecek; bunu zaman gösterecek...