1. Yerli manken azlığı: Şayet bu İstanbul'un moda haftasıysa; defilelerde Türk mankenlerin azlığı üzücü bir durum.
Gözler Didem Soydan ve Özge Ulusoy gibi memleketin en çok iş yapan isimlerini aradı.
Lakin defilelerde göre göre; Ebru Şallı'yı ve artık bakkala bile gitsem karşıma çıkabilecek Tülin Şahin'i gördük. Yeni yüzlere neden şans verilmiyor?
YARATICILIK EKSİK
2. Antrepo 3: Artık bu mekan epey benimsendi.
Atıştırmalıklar ve yiyecekler geçen senelere göre çok daha başarılı ve doyurucuydu. Havaların güzel olması sebebiyle açık bölüm de epey hareketli ve neşeliydi.
Basın mensuplarına özel tahsis edilen Mercedes transfer araçları keyifli bir konfor sağladı.
3. Yaratıcılığın olmaması: Cuma günkü defilelere kadar konuştuğum hemen hemen herkes benimle aynı fikirdeydi. Koleksiyonlar güzel ama yaratıcılık eksik. Farklılık ve yeni fikirler anlamında DB Berdan ile Hande Çokrak'ın Maid in Love'ı en dikkat çeken isimler oldu.
DAHA ORGANİZEYDİ
4. Ön sırada oturma savaşı: Geçen seneyle kıyaslarsak, bu sene PR şirketleri daha organizeydi.
Yine de "Biraz kayar mısınız?" deyip bir kişilik yere üç kişi oturduk ama geçen senelerdeki gibi yerini beğenmeyip 'Ben burada oturmam'lar ya da 'Sen biliyor musun ben kimim'ler havalarda uçuşmadı.
5. The Core Istanbul'a olumlu eleştiriler: The Core Istanbul, takvimde yer alan 41 tasarımcının koleksiyonunu, ticari faaliyete dönüştürmek amacıyla, 16-17 Ekim'de, tarihi Ortaköy Hüsrev Kethüda Hamamı'nda yurtiçi ve yurt dışından 'buyer'larla (satın almacılar) buluşturdu. Bu sefer mekanın doğru seçilmesi ve organizasyonun daha düzenli olması olumlu eleştiriler aldı.