Ayrılık zor ayrılık, değil mi efendim? İnsan saçmalamaya pek müsait oluyor.
Kimisi kendisini sokaklara atıyor.
Kimisi eğlence yerlerinde çektiği 'Aşırı mutluyum baaak!' pozlarını sosyal medyada paylaşıyor.
Kimisi o falcı senin, bu astrolog benim dolaşıp teselli arıyor.
Erkeklere gelince...
Onlar zaten ayrılığın ilk döneminde şuurlarını kaybediyor. Onlara nedense hep sonradan dank ediyor ama geçmiş oluyor tabii.
Bir de ayrılık sonrası eski sevgiliye dönme durumu var.
Sırp basınında çıkan haberlere göre; Mustafa Sandal'la boşanma aşamasında olan Emina eski sevgilisine dönmüş.
Yani onunla görüşüyormuş.
Haber bu! İspatı yok! Benim de derdim Emina değil zaten. Derdim; ayrılık acısıyla eski sevgilisine dönen kişinin ruh hali...
Neden aranır eski sevgili? Çünkü o acıyla boşluğa düşer debelenirsin ve böylesine yaralı olmak sana kendini aciz hissettirir. Bir an önce duygularından kurtulmak istersin. Ee çünkü içini yangın yerine çeviren duygularla yüzleşmek kolay değildir.
Yüzleşmek; değişmek, yeniden başlamak, onu suçlamak yerine kendini masaya yatırmak demektir.
Sıkı yürek ister yani.
Değişime direnirsin, bu arada da çivi çiviyi söker, moral olur zannedersin.
Yeni birini tanıyacağına, hali hazırda tanıdığın, huyunu suyunu bildiğin, sana kendini iyi hissettirecek eski sevgilinle görüşüp acının üstüne toprak atmaya çalışırsın...
Ama atmamalısın.
Bitmemiş ve yeniden yaşanmayı hak eden aşklar yok mu? Elbette var.
'Eski sevgiliye dönülmez' diye iddialı bir söze asla imza atmam. Aşk çarpar valla! Ve fakat dönülecekse de ayrılık acısı eşliğinde dönülmemeli derim. En istediğiniz ayrılık bile ağırdır çünkü.
Hayallerinden, beklentilerinden koparsın, teninden ten kopar.
Hem tutmadığımız yaslar bir gün aniden çıkagelir, hesap sorar, tozu dumana katar.