Haberleri görmüşsünüzdür; sevilen şarkıcı İrem Derici hasta ve hastanede tedavi görüyor. Anoreksiyaya, yani yemek yememe hastalığına yakalandığını söyleyenler var. Ki bu konu, çok hassas olduğum bir konu. Genç kızlarımızın beden algısıyla öyle sinsice oynanıyor ki, birçoğu yeme bozukluğu sorunuyla boğuşuyor.
Bir anda aşırı yiyip kusanlar, bir dilim ekmekten korkanlar, ayna karşısında saatlerce vücutlarını inceleyenler, yeterince zayıf olmazsa beğenilmeyeceklerine, başarılı ve sevilebilir olmadıklarına inananlar.

HAYAT DOLU BİR KADIN
İşin en fenası ise; yeme bozukluğuna kapılmış bir kişinin, ne kadar zayıflarsa zayıflasın kendisini yeterince ince görmemesi ve içinde bulunduğu durumu inkar etmesi... Psikolojileri çöküyor, depresyona giriyorlar; hayata dair en önemli kaygıları kiloları oluyor. Çok tehlikeli... Ve bu, öyle geçiştirilebilecek bir konu değil. Uzun uzadıya anlatmak, özellikle genç kızları uyarmak ve uyandırmak şart.
Tabii İrem'in hastalığının yeme bozukluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilmiyoruz; bunlar hep konuşulanlar. Kendisinin en kısa zamanda ayağa kalkmasını diliyorum çünkü o çok yetenekli, neşeli, enerjik, hayat dolu bir genç kadın.

ZALİMLİK
Şimdi başka bir durumdan bahsetmek istiyorum. Önceki gün Instagram'da bir fotoğrafta etiketlendim. Neymiş diye baktığımda şöyle bir reklam gördüm. Ürün; probiyotik içeren bir toz. Yoğurt, kefir falan yapıyorsun. Fotoğrafın altına şöyle yazmışlar, utanmadan: 'İrem Derici zayıflarken probiyotik içeren besinler tüketseydi hem fit kalır, hem sağlıklı olurdu.'
Tabii tutamadım kendimi, döşendim fotoğrafın altına. Yahu kız hastanede, siz reklam derdindesiniz. Ne kadar alçakça, zalimce, sinsice ve ahlaksızca bir reklamdır bu.
İrem Derici probiyotik içmemiş, hastanelere düşmüş, siz için ve İrem gibi olmayın! Bak sen, mantık bu yani! İrem'in hastalığı üzerinden müşteri tavlamak! Hesabı hemen şikayet ettim. Sonra ne oldu o probiyotik gerzekler bilmiyorum. Sadece bildiğim, sosyal medyayla insanlığın 100 kat daha öldüğü.
Nasıl da çıkarcı, zalim ve bencil oldunuz böyle, hem de göğsünüzü gere gere...