Kızlar sorarım size; hanginiz evlenecekken nişan attığınız zaman, karşınızdaki kişinin sizi 'hanımlığınız' ile hatırlamasını ister? Bir aşk ve tutku insanı olarak ben asla istemem.
Şimdi nereden çıktı bu? Alişan, aniden nişanlanıp boy boy pozlar verdiği, "Sana aldığım tek taşı göster magazin muhabiri arkadaşlara" çektiği, "Tabii ki terliklerimi ayağıma getirecek" buyurduğu nişanlısı Eda Erol ile ayrılmış. Pardon! Nişan atmış. Ayrılık bu, olabilir. Nişandan sonra da, evlenmeden iki dakika önce de ayrılabilirsin. Hatta evlenip ertesi gün ya da 40 yıl sonra da...
Ama benim takıldığım başka...
Alişan'ın ayrılık açıklamasında "Eda benim hayatımda iyi ve hanımlığıyla hatırlanacak biri" demesi.
Yani... Nerede aşk? Hangi aşık, hanımlığı ile hatırlanmak ister? Yürek yangınıyla, özlemle, gülüşüyle, güzelliğiyle, aşk ateşiyle, nefis anılarla, hadi o da olmadı öfkeyle falan hatırlanmak isteriz yani. En azından onda bir duygu, bir aşk kırıntısı var. Bizi hanımlığımızla hatırlayacaksa; annemizin arkadaşı, aile büyüklerimiz, çalışma arkadaşlarımız, komşumuz, 40 yıllık kocamız falan hatırlasın. Beş aylık flaş flaş aşkın sonunda... Bilemedim yani.