Yazlık gözlemlerim bitmek bilmiyor sevgili okurlar. Hayır yani, sen gözlemcilik işinden istifa etsen, 'Valla bak kimseye sarmayacağım' niyetiyle sağ ayakla evden çıksan, yine de burnuna burnuna sokuyorlar. İlle de gör, ille de gıcık kap, kıl ol, için için atarlan istiyorlar.
Alın işte tespit ettiğim birkaç hareketi, cep telefonumun notlar bölümüne yazmışım...
Parayı göstere göstere hesap ödeme. Parayı cepten tomarla çıkartmak suretiyle tabii.
Elindeki iki 100'lüğü garsona, kapı görevlisine fırlatarak bahşiş verme.
Kahvaltıda çocuklarla, çatal-bıçakları tabaklara vurarak çocuk şarkısı söyleme.
'Gazım var' derken bile bağırıp yan otelden duyulmasına sebep olma.
Gürültü, gürültü ve yine gürültü. Başkaları rahatsız olur mu, uyuyorlar mı, dinleniyorlar mı diye düşünmeme. Zaten kendinden başkasını düşünmeme.
Arsızca, şımarıkça ve her dediğini yaptırarak yetişen çocuklar.
Küfürlü kıyametli, ortalık yerde kavga eden çiftler.