'Dünya umurunda değil' yazıyordu başlıkta. 'Ohh hadi bakalım, kimmiş bu dünya umurunda olmayan insan?' merakıyla yazıyı okumaya başladım.
'Cemiyet hayatı' tabir edilen o paralel evrenin mensubu Çiğdem Kayalı'ymış.
Ne yapmış?
Kendisinden 25 yaş küçük sevgilisi Uğurcan Kaya ile evlenmiş ve Bebek'te bir kafede magazin muhabirlerinin kadrajına girmiş.
Kız kardeşi ve ailesinin tepkilerine rağmen Çiğdem Kayalı'nın dünya umurunda değilmiş.
(Ay nasıl olur!) Ben de diyorum ki; tabii ya, dünya umurunda olmasın.
Bir erkek, kendinden 25 yaş küçük bir kadınla evlenince kimse gıkını çıkartmıyor da, bir erkek, sırf zengin diye üç-beş kadınlı hayatını gözümüze sokabiliyor da; Çiğdem Kayalı niçin sevdiği adamla evlenemeyecekmiş?
Burada hoşa gitmeyen nedir?
Çiğdem Kayalı'nın kadın olması mı?
Yaşı büyük olanın kadın olması mı?
Düzene, kalıplara, ezberlere karşı gelenin kadın olması mı?
Her zaman söylerim, tekrar söylüyorum; iki kişi birbirini sevince diğerlerine dut yemek düşer.
Helal olsun Çiğdem Kayalı'ya; mert kadınmış, kalbini dinleyen insanmış.
Çevremizde 'erkeğim' diye gezen birçokları aşkına sahip çıkmayı beceremezken, el âlem öcüsünden korkarken, sevdiği kadını ilk zorlukta yarı yolda bırakırken...
Dünya umurumuzda olmayacaksa aşk için olmasın.