Ne demişler, ağaç yaşken eğilir. Ne demişler, armut dibine düşer. Alın size küçük star Alef! Kim bu altın çocuk? Müzisyen İskender Paydaş'ın oğlu... Bodrum'da, Türkbükü Bella Sombra'da bir akşamüstü partisine gittim. Dediler, İskender Paydaş'ın orkestrası çalıyor. Zaten bu yaz nereye gitsem onlar çalıyor. Bodrum'un en aranan, en sevilen canlı müzik grubu onlar; İskender Paydaş şarkıları (Kayahanlar, Atiyeler, Mirkelamlar, Tarkanlar) ve yabancı cover'lar ile nefis bir repertuvarları var.
Neyse efendim, konunun aslına gelelim. Sahneye bir baktım, İskender'in yanında elinde gitarıyla bir ufaklık... Nasıl ciddi çalıyor, nasıl odaklanmış... Gözü şarkı listesinde, şarkıya gireceği yerleri takip ediyor. "Kim bu?" diye sordum, İskender'in oğlu Alef'miş. Yahu daha iki sene önce, annesi stüdyoda emzirmiyor muydu Alef'i? Nasıl bu kadar büyür de, eline gitarı alıp sahneye çıkar!

KULİS LİSTESİ BİLE VAR
Alef, henüz 4 yaşında. Babası, onu doğduğu günden bu yana stüdyoda, müziğin göbeğinde büyütüyor. Bateri, piyano ve gitar çalıyor. Aynı babası gibi... İskender de 5 yaşındayken Ajda Pekkan ile turneye çıkmış. Bu gidişle Alef de Ajda Pekkan'la turneye çıkar mı, çıkar valla!
Her şeyi bırakıp bir zamanlar Altın Çocuk denilen İskender Paydaş'ın altın oğlunu izliyorum. Karşımda çocuk değil, kocaman adam var sanki. İnanmazsınız, kulis listesi bile mevcutmuş Alef'in. Hani sanatçıların istekleri vardır ya; bilmemne içkisi, mumlar, havlular, yiyecekler, bi' şeyler... Bizimkinin olmazsa olmaz üçlüsü şöyle: Muzlu süt, dondurma ve Spiderman peçete...
Şimdi bu çocuğun acayip bir müzisyen ve yıldız olmamasına imkan var mı? Yok! Sebep, giriş cümlesinde: Ne demişler, ağaç yaşken eğilir.