Yerli ve yabancı büyük isimlerin konserlerine, caz ve müzik festivallerine, tiyatro oyunlarına ve dans gösterilerine ev sahipliği yapan İstanbul'un en önemli konser ve etkinlik mekanıdır Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu...
İstanbul'un gözbebeği kısacası... Özellikle yaz aylarında sanatçılar bu arenaya çıkıp binlerce hayranı ile buluşur.
Hatta bazı isimler üst üste çıkıp gövde gösterisi yapar.
Kapılarda kuyruklar oluşur, merdivenler dahi ücretlendirilip satılır. Sanatçıların rakipleri ile karşılaştırıldığı bir imtihan yeridir anlayacağınız Harbiye. O yüzden burada çıkan isimlerin bu gözdağının hakkını vermesi, belli kriterlere sahip olması gerekir.
Organizasyon bir teklifte bulunsa dahi sanatçının kendi çapını bilip ona göre hareket etmesi gerekir...
Geçenlerde konser takvimine bakarken Ağustos ayında Harbiye Açıkhava'da Fatih Ürek'in sahneye çıkacağı duyurusunu gördüm, sahnedeki bilmem kaçıncı yılı dolayısıyla... Fatih Ürek eğlence hayatında önemli bir yere sahip, burası tartışılmaz, ancak Ürek'in Açıkhava'da olması diğer isimlere de haksızlık...
Birçok prodüksiyon, orkestra, üretim, ekip ve marka yönetimi ile markalarını yürüten sanatçıların yer aldığı, tabiri caizse Şampiyonlar Ligi olan bir yerde 2. veya 3. lig müsabakaları olmamalı... Burada bu planlamayı yapan her kimse büyük bir hata içinde.
Dediğim gibi Ürek ismini küçümsemek değil derdim, bahsettiğim şey sanatçı kumaşı.
1946-47'de Muhsin Ertuğrul'un sahneye koyduğu 'Kral Oidipus' ile açılan Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nun günümüzde geldiği nokta Fatih Ürek olmamalı...
MANÇO ALBÜMÜNÜN HAZIRLIKLARI BAŞLIYOR
Barış Manço için saygı albümünün çalışmalarının önümüzdeki günlerde başlayacağını öğrendim... Prodüktörlüğünü Moko Yapım'ın üstlendiği 'Barış Şarkıları' için 1999'da yayınlanan 'Mançoloji' serisinden 15 şarkı, yerli ve yabancı yorumcular tarafından seslendirilecek.
Birçok ünlü ismin içerisinde yer aldığı albümle ilgili yapımcı Murat Yıldırım "Barış Manço Tribute-Saygı albümü projemiz pandemi şartları nedeniyle ertelenmişti. Sağlıklı günlerde inşallah hakkını vererek güzel bir albüm çıkaracağız. Söz konusu müzikse Barış Manço Allah'ın bize bir lütfudur" dedi.
Neyse geç olsun güç olmasın...
AŞKLAR BİTİYOR, GERİYE O BÜYÜK SÖZLER KALIYOR
İlişkilerde çok büyük laflar edip sonrasında duvara toslamak gerçekten çok acı... Yakın bir arkadaşım "Bu hayatımın anlamı, bu ruh eşim, bu ömrümü adayacağım kadın, bu çocuklarımın anası" gibi sözlerle yeni başlayan her ilişkiye böyle motivasyonlar yüklerdi. Ancak bu sözleri söylediği ilişkileri hep biter, çıtayı çok yükseğe çıkardığı için de yeni ilişkisine kurulacak cümleler kalmazdı.
Bu durumu ünlü bilge Sıla'nın aşklarında da görüyoruz. Eski aşklarında 'Gönülden gönüle gizli bir yol, canımın canı' gibi tamlamalar kullanan Sıla, sevgilisi İlker Kaleli için de "40 sene beklediğim" cümlesini kullanmış. 40 sene beklediğim... Bu tip büyük cümlelere gerek var mı bilemiyorum, olumsuz bir durumda kabullenmek zor oluyor...