Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım, biriyle tanışmasını anlatırken "Okyanus etkisinde kaldım galiba, abartıyor muyum sence?" diye sordu. Anlayamadım ne dediğini. Meğer okyanus etkisi, bir yerde biri ile şans eseri tanışıp samimi olmak anlamında kullanılıyormuş. Yalnız ve pek de güvenli olmayan ortamlarda çok bulunan kişilerin sık sık kapıldığı bir durummuş. Özetle; o an her şey şahane gibi geliyor ama aslında o bir okyanus etkisi. Etkisi büyüktür, küçüktür bilemiyorum ama daha neler duyacağız bakalım merak ediyorum... Rastlantıların sizi sürüklemesine izin verirken, siz siz olun hemen okyanus etkisine filan kapılmayın. Bu arada sizin de benzer hikayeleriniz varsa funda.karayel@sabah. com.tr adresine yazarsanız, bu köşede hep birlikte yeniden tartışırız.
Şehir insanının modern kaçış planı: Detoks
Ben ne yapıyorum? Bana ne iyi, ne kötü geliyor? Nerede mutluyum? Şehir insanının kendine cevap aradığı sorular... Ancak kiminle konuşsam gerçek duygularını ve tam olarak ne istediğini bulmakta güçlük çekiyor. Böyle zamanlarda zihinleri canlandırmak ve bedensel arınma için The LifeCo Arka Antalya'nın yolunu tutmak en mantıklısı. 'Bedenim önce toksinlerden bir arınsın, sonra bir durup düşüneyim' diyerek sadece sıvıyla beslendiğim üç gün geçirdim ben de. İlk günden yaşadığım hafifliğin tarifi yok. Ancak ön detoks yapıp kahveyi, hayvansal gıdayı kesmezseniz kahve bağımlılığınız yüzünden başınıza ağrı girebilir. Her iki saatte bir içtiğiniz yeşil içecek ve yanındaki takviye minerallerle, doktorun her daim merkezde olmasının verdiği güvenle detoksunuzu yapabiliyorsunuz. Merkezde sanki Erasmus programında gibi farklı farklı kültürlerden insanlarla sohbet de edebiliyorsunuz.
Zeid'in portrelerini mutlaka görün!
Tam üç yıl önce Londra Tate Modern'de, gerçek bir Osmanlı aristokratı olan, eserlerinde yaşadığı dünyayı en iyi şekilde yansıtan bir kadın ressamın retrospektifiyle tanışmıştım... İlk kişisel sergisini 1945'te oturduğu Maçka Ralli Apartmanı'nda açmış. Kabaağaçlı Şakir Paşa'nın kızı, sadrazam Cevat Paşa'nın yeğeni, yazar Halikarnas Balıkçısı'nın kız kardeşi, Füreya Koral'ın teyzesi Fahrelnisa Zeid'ten bahsediyorum... Sanatseverler ne mutlu ki bu haftadan itibaren Dolapdere Dirimart'ta, Zeid'in gençliğinde yapmaya başladığı ve 1975'te Amman'a taşındıktan sonra hayatının son döneminde ağırlık verdiği portrelerinden bir seçki ile tanışabilecek. Zeid'in ailesini, dostlarını ve öğrencilerini tasvir ettiği portreler, sanatçının seksen yıl boyunca tuttuğu eskiz defterlerinin sayfalarından... Paris'teki galericisi Dina Vierny'nin oğlu Olivier Lorquin'in çektiği 'Fahrelnissa Zeid a Paris 1949-1975' başlıklı belgeseli de galeride izleyebilirsiniz. Sergi, 5 Nisan'a kadar ziyaret edilebilir.