Mutsuz ve kötülükle beslenen insanlar, her geçen gün sosyal medyadaki linç kültürünün gelişmesine katkı sağlıyor. Bu mecralarda maalesef hiçbir başarı cezasız kalmaz zihniyeti hakim. Özellikle popüler isimler hayatlarındaki olumlu bir gelişmeyi paylaşıyorsa, hemen takipçiler tarafından ayar veriliyor ve saldırı başlıyor. Hatta bazıları psikolojik çöküntüye sebep olan bu yorumları sildirmek için özel kişiler tutuyor. Neredeyse linç kültürü yeni bir meslek kolu yaratacak. Neyse, işi kötü yorum silmek olan kişilere mutlu haber Instagram'dan geldi. Instagram artık yapay zeka destekli yorum kontrol sistemi sayesinde kelimeleri analiz edecek. Küfür etmek için sabırsızlanan kullanıcılara artık üç seçenek sunulacak. İlk olarak 'Emin misiniz bunları yazmak istediğinize?' diye sorulacak. Bu noktada 'Doğru mu yapıyorum?' diye düşünüp vazgeçenler olacaktır eminim. Ama 'Eminim' diyenlere bir sonraki hamlede gereken yapılacak. Eğer yorum topluluk kurallarına aykırı bulunursa, Instagram söz konusu yoruma ya da yorum sahibi profile yaptırım uygulama hakkına sahip olacak. Filtre uygulamasının yeni güncelleme ile birlikte gelmesi bekleniyor ancak Türkiye'de tam olarak ne zaman devreye gireceği belli değil. Linçsiz bir sosyal medya için merakla bekliyoruz.
2020'ye çiftlikte girmek ister misiniz?
Şu günlerde kiminle konuşsam 2020'ye nerede gireceğine karar vermeye çalışıyor. Herkes ruh haline uygun, uğuruna, enerjisine güvendiği şehirlere göre mekanlar bakıyor. Ben ise aile enerjisinden yanayım, nerede olduğumuzun pek önemi yok. Yalnız İstanbul'da olanlar için şahane bir yılbaşı rotası önerim var: Silivri'deki Grandma's Wonderland. Tam da adı gibi bir yer, kendinizi harikalar diyarında gibi hissedeceğiniz bir çiftlik. Şef Bülent Akkızoğlu'nun hazırladığı özel bir yılbaşı yemeği var. İlerleyen saatlerde yapılacak after party'de ise gece servisi başlayacak. Partide işkembe çorbası ve sucuk sunulacak.
Japonlardan Türk analizi
Japon bir doktora öğrencisi, tezinin bir parçası olarak Türkiye'de yaşayıp Türk kültürüne dair izlenimlerini yazmış. Öğrencinin dikkatini çeken toplumsal özellikler; Türklerin plan yapmamaları ya da kolayca değiştirmeleri, sözlerinde durmamaları, dakik olmamaları, sürekli iyimser olmaları. Bu arada bizim için öncelik sırası aile, arkadaşlar ve işmiş. Bunun yanı sıra, Türkler çok yüksek sesle gülüyor ve konuşuyorlarmış. Öte yandan Japon iş adamı Sakura'nun da Türk insanına dair yaptığı şu tespit beni çok etkiledi: "Siz Türkler rahatınıza çok düşkünsünüz. Mütevazı yaşamıyorsunuz. Daha sonra borç batağına giriyorsunuz. Ben iş adamıyım ama sıradan bir evim, arabam var. Görüyorum ki sizde böyle değil. Asgari ücretlide en lüks telefon var. Marka sevdanız var. Biz Japonlar yatırımı bilgiye yapıyoruz."