İnönü Üniversitesi Sinema Topluluğu tarafından düzenlenen İnönü Üniversitesi 11. Kısa Film Festivali'nin Ulusal Belgesel kategorisindeki filmleri değerlendirmek üzere Malatya'daydım.
Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Nusret Akpolat; bu yıl festivale toplam 589 filmin katıldığını, bunların 425'inin uluslararası, 166'sının ise ulusal başvuru olduğunu belirtti.
Belgesel kategorisinde şansıma, 16 tane değerlendirilmeyi bekleyen film düştü.
Jüride benim dışımda Selçuk Üniversitesi Sinema Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Serarslan ile yönetmenler Hacı Mehmet Duranoğlu, Konstantin A.Schmidt ve Kibar Dağlayan da vardı.
İlk üç filmi seçmeye çalışırken beş film üzerine de tartıştık. Hacı Mehmet Abi, "Bazı filmler eski yıllarda çekilmiş, listeden çıkartalım" dedi. Daha önce katıldığı festivallerde, yarışma hakkını kazanabilmek için film yılını değiştiren sinemacıların olduğunu söyledi. Bizim listede de böyle bir film vardı. "Bu jüri kül yutmaz" dedik, filmi eledik.
Kararlar verildi, iki film üçüncü oldu; para ödülünü de, heykelciği de paylaşacaklar.
Birinci seçilen filmimiz; 16 yaşında öğrendiği cambazlığı 25 sene yaptıktan sonra geçirdiği kaza sonucu işini bırakıp Menderes kıyısına yerleşen bir adamın öyküsünü anlatıyor.
İkinci seçilen film, bir kadın yönetmene gidiyor; mutluluğumuz büyük. Esra Yıldırım, 'Çalıkuşu' belgeselini öyle duygulu çekmiş ki, etkilenmemek mümkün değil. Belgesel, Cumhuriyet'in ilk öğretmenlerinden Hasibe Özar'ın, babası olarak gördüğü Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine öğretmen olmasını anlatıyor.