Atv'nin gündüz kuşağı programları resmen hayat kurtarıyor. Müge Anlı her gün adeta destan üstüne destan yazarken, Esra Erol da ondan aşağı kalmıyor. Geçenlerde intihara kalkışan bir adamı kurtarmak için stüdyo dışına çıkıp dil döken ikili, hiçbir konuya duyarsız kalmazken, başarılı icraatlarının yanı sıra giriştikleri hayır işleriyle de televizyon programcısı olmaktan çıkıp adeta Türkiye'nin en etkin sivil toplum kuruluşları gibi hizmet veriyorlar. İşte geçen haftadan iki muazzam örnek:
Müge Anlı'nın stüdyosu geçen hafta doldu doldu boşaldı. Kütahya'da evlik vaadiyle kandırılıp dolandırılan erkekler stüdyoya sığmadı. Anlı ve ekibinin ısrarlı araştırması sonucu ta Fas'tan gelin adayı getirip saf köylülerin paralarını alan şüpheli Mustafa Şimşek'in itirafları ihbar kabul edilince, adam canlı yayında polisler tarafından karakola götürüldü ve nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla cezaevine konuldu. Olayın bebek ticaretine kadar uzandığı da yine Müge Anlı ve ekibinin ortaya çıkardığı bir başka kan donduran gelişmeydi.
Esra Erol ise geçen hafta ekibiyle birlikte harika bir iş çıkartarak bir kızı uçurumun kenarından almayı başardı. Baba Mikail Yolcu, programa başvurarak kızı Özgenur'un Hakan Şenol (21) tarafından 9 Temmuz tarihinde kaçırıldığını ve o günden bu yana kızından haber alamadığını belirtti. Daha önce de beş kez aynı şahısla kaçan kızı Özgenur'un bir an önce bulunması için Esra Erol'dan yardım isteyen baba Mikail Yolcu, kızını yanında tutan Hakan Şenol ve ailesine gözyaşları içinde seslendi. Kızı Özgenur'u 14 yaşında iken sözde kaçmasını engellemek için Hakan Şenol ile nişanladığını belirten baba, izleyicilerden tepki aldı. Esra Erol ise "Kızını korumanın yolu bu yaştaki bir kıza nişan yapmak olmamalıydı" diyerek tepkisini gösterdi. Altı aydır kayıp olan ve hamile olduğu ortaya çıkan çocuk anne adayı Özgenur, Esra Erol'a gelen ihbarlar sayesinde birkaç saat içinde bulundu ve koruma altına alındı. Kaçırıldığı sırada henüz 14 yaşında olan ve uğradığı cinsel istismar sonucu hamile kalan genç kız canlı yayında başına gelenleri anlatırken, Esra Erol ise "Sana ve karnına bakınca içim acıyor" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
Müge Anlı ve Esra Erol... Bana göre insan hakları konusunda seyircileri ile birlikte Türkiye'nin en güçlü sivil toplum örgütleri...
***
Bu nasıl muhalefet?
Doğalgaz fiyatları yüzünden hepimizin eli kombilerin düğmesine titreyerek gidiyor. Bu durum, sosyal medyada da esprili paylaşımlara neden oluyor.
Geçenlerde Pablo Escobar ismi, Twitter'da TT (Trend Topic - En popüler trend) oldu.
Malum, ünlü uyuşturucu baronu cezaevinden firar ettiği günlerde, sığındığı dağ evinde kızının ısınmasını sağlamak için otomobilinin bagajında bulunan 2 milyon doları şöminede yakmıştı. Bizim fatura mağdurları da sosyal medya hesaplarına "Hepimiz Escobar olduk" filan diye yazdılar. İyi hoş da aynı mesaj sahipleri, aynı hesaplarına "Libya'da ne işimiz var?" diye de yazmışlardı. Peki, Libya'nın resmi hükümeti ile yaptığımız anlaşmayı koruyamaz, emperyalistlerin desteklediği darbeci Hafter'in ülkeyi ele geçirmesine izin verirsek, Akdeniz'deki meşru petrol ve doğalgaz arama alanlarımızı nasıl koruyacağız? Kendi doğalgazımızı çıkartamazsak, faturaları nasıl beşte bir fiyatına indireceğiz?
Şu 'sırf muhalefet yapmak için muhalefet etmeyi' ne zaman terk edeceğiz?
***
Ne demiş?
Banu Alkan, kulisine sürekli ıstakoz isteyen Bülent Ersoy'a sataştı: "Vietnam'da ıstakozu ona ben öğrettim. Sürekli ısmarlıyordum ama 'Bu ne böyle, sen ye bunu' diyordu..."
***
Gaf kürsüsü
Hazer Amani ile Sıla'nın düğünündeki 'feyk' nikah töreninde görevli "Damat beyi eş olarak kabul ediyor musunuz?" diye sorup mikrofonu Amani'ye uzatmasın mı?
***
Zap'tiye
Bugünkü Zap'tiye, alkolikyorumlar adlı twitter hesabından: Müge Anlı'da bir adam var. Arapça bile bilmeden 3 bin Faslı kadını evlilik vaadiyle satmış. Biz bir tane Faslıyı iki sezondur satamadık. Bu adamı acilen Galatasaray yönetimine alın, Belhanda'yı Real Madrid'e bile çakar.