Geçen haftanın televizyon yıldızı hiç kuşku yok ki konuşma engeline rağmen katıldığı Kim Milyoner Olmak İster?'de kazandığı 125 bin liralık ödülün yanı sıra güler yüzü ve sempatik tavırlarıyla da kalpleri kazanan 27 yaşındaki Ümmü Gülsüm Genç'ti.
Geçen hafta cuma günü bu sütunlarda 'Bu kız için yarın ekran başında olun' diye yazmıştım.
Nitekim cumartesi akşamı Türkiye adeta ekrana kilitlendi. Pek çok okurumuz teşekkür mesajı gönderip "Yüksel Bey iyi ki bizi önceden uyarıp yönlendirdiniz. Yoksa bu güzelliği kaçıracaktık" dediler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere toplumun hemen her kesiminden takdir alan Ümmü Gülsüm, aynı zamanda kendisi gibi engelli olan ama yüreğine cesaret verecek bir rehbere ihtiyaç duyanların da umut ışığı oldu. Hafta boyunca Yakından Kumanda okurlarından da Ümmü Gülsüm'e ve bu fırsatı ona veren atv yönetimi ile yarışmanın yapım ekibine teşekkür ve övgüler yağdı.
Okurumuz Muhammet Kara da genç yarışmacıyı takdir edenler arasındaydı. Ancak bir ayrıntıya takılmıştı. Diyordu ki, "Koskoca atv kanalı kızın eline kalem ve beyaz tahta vereceğine klavyesine bağlı ekran oluştursaydı, kız daha rahat yazar, sürekli uğraşmazdı.
Bu olayı niye düşünemediler, anlayamadım." Okurumuzu ve onun gibi düşünenleri hemen aydınlatayım: Yarışmanın formatı, katılımcıların 'direkt' yanıt vermesi üzerine kurulu. Bu nedenle yanıtlar sırasında kafalarda soru işareti oluşturacak, şüphe doğuracak hiçbir elektronik aracıya izin verilmiyor. Bu nedenle, konuşma engelli yarışmacı için en 'şeffaf' uygulama olan tahtaya yazma metodu kullanıldı.
Bir saatlik dizi sevildi
Köşemizin vefalı ve aktif okurlarından Mustafa Ertuğrul, TRT 1'in yeni dizisi Tutunamayanlar'ı mercek altına almış:
"Merhaba Yüksel Bey, öncelikle 10 yılı aşkın bir süredir her gün (pazartesi hariç) birlikte olsak da artık bu yazıları bir kitap halinde sunma vakti gelmedi mi? Televizyon için söyleyeceğim;
Tutunamayanlar dizisi, adı gibi tutunmamazlık yaşamaz inşallah. Süresini de uzatmadan devam diyorum. Hatta 50 dakikaya düşürseler harika olur.
Ertuğrul, geçen hafta kaleme aldığım "Sibel Ünli'yi kim öldürdü?" başlıklı yazıma da atıfta bulunmuş:
"Sizleri okumak, biraz feyiz almak var. Arınır mıyız, arlanır mıyız bilemiyorum.
Bugünkü yazınızda 'Suçlu ayağa kalk desek oturmuş vaziyette kalabilecek olan varmı ki' demişsiniz. Susuyorum.
İnsanlar, olaylar karşısında ve benzer olaylarda ne yapıyorum diye kendilerini sorgulamışlardır umarım."
YAZAR NOTU: Türkiye'nin televizyon tarihindeki son 13 yılı belgeleriyle kitap haline dönüştürdüm. Şimdilik işin hakkını layıkıyla verecek bir yayıncı arıyorum.
Portakal'a izleyici uyarısı
Geçen haftanın en fazla tepki gören ekran isimlerinin başında FOX Ana Haber sunucusu Fatih Portakal geliyordu. Türkiye'nin Libya hamlesini, 'sömürgecilik' olarak yorumlaması hemen her platformda kınandı. Yakından Kumanda okurları da Portakal'ın haddini aşan yorumunu kıyasıya eleştirdiler. Okurumuz Ahmet Bayraktar'ın yorumu, hepsini özetleyecek türdendi:
"Sayın Aytuğ, Fatih Portakal denen adamı hiç sevmem, sevemem. Sizden ricam ona şunu hatırlatın: Kanalının sahibi yıllardır birçok ülkenin kaynaklarını sömürüyor. (Bunu siz de belirttiniz) Ancak, kendisi de bu milletin aklını, fikrini sömürüyor, farkında değil."
Gaf kürsüsü
"Babaların yüzde 30'u bilmeden başkalarının çocuklarını büyütür." (Kanal D'nin dizisinde Hekimoğlu'nun bu sözleri DNA laboratuvarlarına fazla mesai yaptıracak gibi)
Zap'tiye
Pew Araştırma Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de en çok güvenilen dünya lideri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, en az güvenilen ABD Devlet Başkanı Donald Trump çıktı. Böylece "Ayıdan post, Rus'tan dost olmaz" sözü de tarihe karışmış oldu.
Ne demiş?
"Dış görünüşün önemi olmasaydı, uğur böceğini sevdiğin gibi hamam böceğini de severdin." (Batman-Kara Şövalye filminde Joker'in sözü)