Kerem Alışık'ın yeteneğini sadece 'genetik' ile açıklamak, rahmetli babası Sadri Alışık ile rahmetli annesi Çolpan İlhan'a övgü yerine geçer, ruhlarını şad eder belki ama Kerem'e de büyük haksızlık olur... Çünkü kalıtım, insanı bir yere kadar götürür. Eğer kendinizi geliştirmezseniz, 'mirasyedi' olarak aynı yerde çimlenir durursunuz.
Ben Kerem'i hangi dizide, filmde, oyunda görsem aklımdan bunlar geçiyor. Atv'nin 'Bir Zamanlar Çukurova' dizisine dahil olduğu ilk bölümü izlerken de aynısını hissettim. Canlandırdığı 'Fekeli' karakteri öyle abartısız, öyle sahici ve samimiydi ki, sanki puzzle'ın son parçasıymış gibi yerine 'cuk' oturuverdi.
Kerem'in sahnede, perdede ve ekranda vermek istediği duyguyu, adeta seyircinin iliklerine kadar geçirmesindeki büyü, biraz da kalp odacıklarından birinde yıllardır kiracı olarak oturan 'şairden' kaynaklanıyor bence...
Diziye gelince... Daha yayınlanmadan bu köşede çok iddialı, hatta fazlaca iri kıyım tahminlerde bulunmuş, 'yeni fenomen' olacağını iddia etmiştim; şükür ki yanılmadım. Bu nedenle yapımcısından set işçisine kadar kocaman bir 'kişisel' teşekkür de benden Adana'ya gitsin. Belli ki, Türkiye'nin bereket ambarı Çukurova, bu sezon dizi sektörünü de besleyip büyütecek.