Televizyon dünyamızın en başarılı haber spikerlerinden Mesut Mertcan da aramızdan ayrıldı. İlk özel televizyon kuruluşlarından Dokuzunca Kanal'da beraber çalışma şerefine erişmiştim. O, ana haberleri sunuyordu, ben spor servisinde müdür yardımcılığı yapıyordum. Kısıtlı imkanlarla yayın yapan kanalın en büyük silahı, haber bültenleriydi. En uzun haber bültenini yapma konusunda rekor üstüne rekor kırıyorduk. Bir akşam Mesut Mertcan'ın dört saat süren bülten sonunda bayıldığına bile şahit olmuştum. Mesut Ağabey, mesleğine aşıktı. Haberleri 'bayılarak' sunuyordu. Bunu bize fiziki olarak da ispatlamıştı.
Mesut Mertcan ile ağabeykardeş ilişkimiz yıllarca sürdü. Neredeyse her hafta beni arar, televizyon sektörüyle ilgili eleştirilerini sıralar, "Şunu da yazmalısın, buna da değinmelisin" diye bana rehberlik ederdi. O bir huzurevine, ben ise Kuzey Ege sahillerine savrulduğumuzdan beri görüşmelerimiz seyrelmişti. En son, kurumun harika bir jestiyle TRT Ana Haber'i sunduktan sonra görüşmüştük. "Yeni spikerlerin senden öğrenecekleri çok şey var ağabey" dediğimde çocuklar gibi mutlu olmuştu. Ruhu şad olsun...