'Vatanım Sensin'i bizimkiler değil, Yunan yapımcılar çekseydi, kendilerini ancak bu kadar 'muteber' gösterebilirlerdi. Yunan'ın işgal ettiği İzmir'e garnizon komutanı olarak atanan general; nasıl insancıl, nasıl müşfik, nasıl da centilmen bir adam. İzmir'deki Türk vatandaşlarını neredeyse bizimkilerden daha çok koruyup kolluyor. Kendisine ve karısına hakaretler yağdıran 'Albay Cevdet'in (şimdi general oldu) karısı ile çocuklarına bile ses çıkarmıyor. İzmir'de patlama oluyor, Türkler şehit düşüyor, general ağlamaklı. Onu denetleyecek uluslararası komisyonun ABD'li başkanı bu olay yüzünden Yunan generale fırça üstüne fırça atıyor, bizimkinde ses seda yok. Nazilli'ye Türkleri infaz için gönderilen Yunan bölüğünün askerleri "Biz yıllardır komşuluk yaptığımız insanlara kurşun sıkamayız" diyerek, emre isyan ediyor. Yunan teğmen ise aşık olduğu 'Albay Cevdet'in kızı yüzünden direnişçi Türklere kol kanat geriyor.
Vay ki ne vay! O zaman İzmir'i de Roma İmparatoru Neron yakmış olmalı!