Aylar önce yazmıştım, 'Bunun Adı İstiklal Savaşı' diye... (Bkz: Yakından Kumanda- 29 Kasım 2016) Önce orduya ve hükümete kumpas, yetmedi darbe girişimi, olmadı doları suni olarak yükseltme, kredi derecelendirme kuruluşlarının saldırısı, o da yetmedi Güneydoğu'yu karıştırma... Neyse ki bu toprakların üzerinde tarih boyunca her türlü işgal ve ihanete karşı dimdik ayakta durmayı başarmış aklı selim bir millet var da oyunları tutmadı.
Dış güçler, sonunda ülkemizde olup bitenlerin ucunun nasıl da 'dışarıda' olduğunu kendi kendilerine kanıtladılar.
Nazi döneminden kalma uygulamalarla bu ülkenin bakanlarını, milletvekillerini aşağılamaya kalktılar. Peki ne oldu? Karşılarında 'tek yürek' bir millet, her kurumuyla kenetlenmiş bir devlet buldular. 15 Temmuz girişimi, bu ülkenin gerçek vatandaşlarının damarlarında akan asil kanı nasıl harekete geçirdiyse; Almanya'nın, Hollanda'nın aşağılık uygulamaları da kritik referandum oylaması öncesinde -eğer hâlâ kaldıysa- gaflet uykusuna dalanları uyandırmaya yaradı. Gurbetçisiyle, sıladakiyle bu millet, kendisine kurulan oyunu bu kez de 16 Nisan'da bozmasını bilecektir. Almanya'nın ve Hollanda'nın bu çağdışı uygulamaları sadece 'Evet' oylarının artmasına yarayacaktır.
Peki Hollanda polisi, kadın bakanımızı engellediği dakikalarda bizim ülkemizde neler oluyordu?
Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder, 2-2 devam eden maçta 'kurtarıcı' olarak oyuna giriyor, takımının maçı 3-2'ye getirmesinde büyük katkı sağlıyordu. Hollandalı gezgin Wilco van Harpen ise o sırada 'Wilco'nun Karavanı' programında, Antalya'daki bir seranın içinde patlıcan musakka yapıyordu.
Diyeceğim şudur: Sakın ola ki Hollanda'nın terbiyesizliğini bu ülkede artık 'bizden' olan Hollandalı misafirlerimize mal etmeyelim. Hatta tam tersini yapalım; turizm yörelerine akın edecek Hollandalı turistleri çiçeklerle karşılayalım. Yurt dışındaki gurbetçi kardeşlerimiz de sağduyulu davransınlar. Nasıl vatan sevgisiyle dolu olduklarını, bu ülke için nasıl canlarından vazgeçeceklerini gayet iyi biliyorum. Ama vakit, Hollandalı siyasetçilere 'demokrasi ve medeniyet dersi verme' vaktidir.
Zamanında Osmanlı askerleri, Hollanda'yı düşmanlarından korumuştu. Bugün Hollanda'nın simgesi olan laleleri ise onlara İstanbul'dan biz göndermiştik. 500 yıl sonra Hollanda'nın kendini bilmez siyasetçilerine 'ne lalesi olduklarını' hatırlatalım. Bu kez onlara 'demokrasi ve insan hakları' ihraç edip utançtan yerin dibine sokalım...