Duvarlara yazılan yazıları sevmem. Özellikle de siyasi içerikli olanları. Görüntü ve çevre kirliliği yaratırlar. Ama içinden sevda geçen yazıları dikkatle okurum. Onlar, aşkın girdabına kapılanların çaresizliğidir çünkü. Sevgiliye söylenemeyen, dosta bile anlatılamayan ne varsa olduğu gibi duvara dökerler.
Ama öyle kamyon arkalarından kopyalanan, afili olduğu sanılan, klişe arabesk sözlerden bahsetmiyorum. İçinde gerçek aşkı barındıran, hava atmayan, ucuz edebiyat barındırmayan, sade, içten ve etkileyici sözler beni ilgilendirir daha çok.
Bunlardan birine Edremit'in bir ara sokağında rastladım. Belli ki aşık, sevdiğinin o sokaktan gelip geçtiğini biliyor. Yazısını tanıyacağını da... Sadece tek kelime yazmış duvarın üzerine: 'Üzdün...' Bir duygu, bir sitem, ancak bu kadar net, bu denli berrak, bu derece mütevazı ve naif bir şekilde ifade edilebilirdi. Bazen bir tek kelime, içinde koca bir şiir kitabından daha çok duygu barındırır.