Haddim mi bilmem ama affınıza sığınarak yılın spor spikerini seçtim:
Rabia'nın annesi....
Rabia; görme engelli, 18 yaşında bir futbolsever.
Kalbi Fenerbahçe ve Başakşehir için atıyor. Annesi Kezban Gezgin onu her ay Fenerbahçe'nin maçlarını tribünden 'izlemesi' için Ankara'dan getiriyor ve ona bir spor spikeri gibi maçı anlatıyor.
Dili döndüğünce...
Rabia, annesinin anlattıklarıyla Fenerbahçe için heyecanlanıyor, üzülüyor, mutlu oluyor, gollerde havalara zıplıyor.
Rabia'nın annesi, koyu bir Galatasaray taraftarı olmasına rağmen, kızı için hiçbir Fenerbahçe maçını kaçırmıyor. Önce gazete sütunlarında okuduğum, sonra haber bültenlerinde röportajlarını izlediğim anneyi, izninizle ve spor spikeri arkadaşlarımın hoşgörüsüne sığınarak 'Yılın Spor Spikeri' seçiyorum.
Rabia'nın gönlünde taht kuran futbolcu ise eski Galatasaray ve Fenerbahçeli, yeni Başakşehirli Emre Belözoğlu...
Onu bir maç sonrası tanımış, telefon numarasını vermiş, bir antrenmana davet etmiş. Fenerbahçe- Başakşehir maçından sonra Rabia'yı yine kucaklamış, ona formasını vermiş, elindeki eldiveni çıkarıp uzatmış:
"Hava soğuk, ellerin üşümesin" demiş...
Helal olsun, sahalarda sık sık agresif diye eleştirdiğimiz o asık yüzlü, çatık kaşlı, gergin Emre'ye... Rabia "Onu ne zaman 'görsem' çok duygulanıyorum" diyordu, gözlerinden yaşlar süzülürken...
Gönül gözü açık bu üç şahane insanı yüce Allah ne de güzel buluşturmuş...