Haber dehşet vericiydi. Sivas Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında polis memuru A.S.'yi gözaltına almış. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan A.S'nin evinde yapılan aramada, ağaç ve çocuğun anlatıldığı masalın yer aldığı kitapçık bulunmuş. Ama bildik masal değiştirilip resmen örgütün propaganda aracına dönüştürülmüş. Sohbet toplantılarına katılan ebeveynlere dağıtılarak onların ve çocuklarının beyinlerinin yıkanmasına çalışılmış.
Masalda bir çocuğun ağaç ile tanışması ve onun yardımıyla gelişmesi hikaye ediliyor.
Ancak içine öyle stratejik diyaloglar yerleştirilmiş ki, adeta deri altına zehir enjekte edilmiş.
Masal kitabında örgütün evlerinde yatılı kalınması, üniversiteli öğrencilere burs verilmesi, Sızıntı dergisine abone olunması, sohbetlere katılınması ve yurt dışında örgüt adına okul açılması tavsiye ediliyor.
İşte o masal(!) kitabından bir bölüm:
'- Ve sonunda ağaç yalnız başına kalmış...
- Küçük çocuk uzun süre gelmemiş, tabii ağaç etkilenmiş ve onu görür görmez hemen, "Haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun" demiş.
- Çocuk, "Artık ben büyüdüm ve dediklerini yapamam ve yapmamız gereken davamız var. Bunu düşünmeliyim.
Üniversiteli talebelere burs verir misin?" demiş. "Benim param yok ama orman benim malım, istersen dallarımı kes ve onlara burs olarak ver" demiş.
Ağaç hâlâ onu seviyormuş.
- Ve o kesmiş birçok dalı, hiç sormadan, kuru mu yaş mı diye. Burs vermek için hepsini götürmüş.
- Sonra bir gün küçük çocuk geri gelmiş. Ağaç, "Haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun" demiş. "Ben artık büyüdüm Sızıntı'ya abone olmam lazım. Bana biraz para verir misin?
Bunları sana söylemek istemezdim ama...
- "O zaman sen de benim elmalarımı al ve onları kasabada sat, böylece sana para vermiş olurum" demiş.
- Ve küçük çocuk bütün elmaları toplamış tek tek. Ağaç ise mutluymuş."
Düşünün; bu örgütün bir televizyon kanalı, bir çocuk kanalı, birkaç radyo istasyonu ve dergileri de vardı. Topluma bu enjektörlerle zerk ettikleri zehri vücuttan atmak öyle göründüğü kadar kolay olmayacak gibi. Herkes çok dikkatli olsun, özellikle de ebeveynler. Sadece elleri, ayakları yetmez; çocuğunuzun beynini de sabunlamanız, sterilize etmeniz lazım. Demokrasinin erdeminden damıtılmış öğütle, Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığından süzülmüş bilgelikle ve tabii ki inançla, duayla...