Üç yıl önceydi, Feriye Sinemaları'ndaki bir film galası sırasında tanıştırdı Oya Aydoğan oğlu Gurur'u bizimle. Yakışıklı delikanlıya bayıldık. Hem yakışıklı, hem sportmen, hem aklı başında, hem de terbiyeli ve mütevazı bir gençti. "Mutlaka oyunculuğa başlamalı" diye fısıldadım rahmetli Oya Aydoğan'ın kulağına. "Hazırlıklarımız var" dedi, o her zamanki muzip, müstehzi gülümsemesiyle. Meğer Gurur oyunculuk kurslarına gidiyor, oyunculukla ilgili ne kadar kitap varsa okuyormuş. Sonra kısa süre ekranda kalan Aşk Yalanı Sever dizisinde ilk kez oyuncu olarak izledim Gurur'u. Kumaşı iyi olmasına rağmen yeterince gösterememişti orada kendisini. Sonra Kanıt: Ateş Üstünde dizisiyle çıktı karşıma. Gözümü alamadım. "Keşke sahneleri daha uzun olsa" dedim içimden. Bir ağlama sahnesi oynadı ki, aman aman... Sadece gözleriyle değil, tüm vücuduyla, ruhuyla, benliğiyle gözyaşı döker gibiydi. Aklına sevgili anacığını mı getirmişti yoksa? Oya Aydoğan mutlaka yukarılardan bir yerlerden Gurur'uyla gurur duyuyordur. Sonuna kadar hakkıdır. Bizim de gözümüz, bıraktığı yadigarında olacak...