Sunucu Öykü Serter, TV 8'in müzik yarışması Rising Star Türkiye'yi gala gecesinde ne de doğru tanımladı; 'O Ses Türkiye'nin yaz aşkı' diye... Gerçekten de TV 8, izleyenlerine 'O Ses Türkiye başlayana kadar bununla idare ediverin' der gibiydi. Bu kez jüriyi çok daha canlı, renkli ve enerjik buldum. Türkiye'nin örnek çiftlerinden Mustafa Sandal ile Emina Sandal'ın yan yana değil de ayrı ayrı oturtulmaları eminim; benim gibi pek çok izleyicinin içini burkmuştur. Sevenleri ayırmayın yahu! Bu arada yarışma en çok Emina'ya yarayacak gibi. Biz onun bu kadar sempatik, cana yakın ve mütevazı olduğunu bilmiyorduk vallahi. İrem Derici'nin jürilerde yer almasını, hatta ona bir talk show programı yaptırılması gerektiğini ilk dillendiren kişi olarak, kendisini dikkatle takip ettim. Ama 'ilk gece heyecanı' yüzünden biraz yalpaladı. Konuşması gereken yerde susup, susması gereken yerde gereksiz aksiyonlara girdi. Eminim, giderek açılacaktır. Mustafa Sandal ile İrem Derici'nin hikayesi ise bana eski Türk filmlerini hatırlattı. Beş yıl önce Sandal, yarışmacı olarak karşısına çıkan İrem Derici'ye koltuğunu döndürmemişti. İrem Derici'den, Mustafa'ya "O yüzüne bile bakmadığın onurlu genç kız var ya..." diye başlayan bir replik bekledim ama söylemedi... Bu yıl programın lokomotifi ise Yılmaz Morgül olacak gibi. Arılı gözlükleriyle çevre mesajı vermekle yetinmeyip yarışmacılarla girdiği düetlerle programın trafosu gibi çalıştı. Arada yaptığı spontane besteler ise yaratıcılığının düzeyini kanıtlar nitelikteydi. İlk gecenin yarışmacıları ise vasatın üzerine çıkamadı. Pek çoğunu dinlerken, onları seçen Tarık Sezer hocamızın kulak rahatsızlığı geçirdiğinden endişe ettim. Eren adlı genç yarışmacı ise 'Islak Islak'ı söyledikten sonra sunucu Öykü Serter'den geçen hafta aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında hasretle andığımız Barış Akarsu'ya bir 'göz kırpmasını' bekledim ama belli ki o da ilk gece heyecanına kapılmıştı.