Avrupa Şampiyonası'na iyi başlamadık. O eski mücadele gücümüz ve direnme alışkanlığımız uçup gitmiş gibi. Yıldızların aksadığı anda kulübede sonucu değiştirecek oyuncu sayısı az olduğu için de Fatih Terim'in manevra alternatifleri azalıyor. Neyse, hayırlısı...
Yayınlara gelince... TRT ile Digiturk arasındaki rekabet kıyasıya devam ediyor. Şimdilik üstünlük sağlayan yok gibi. Ama evinde Digiturk bulunanların TRT'yi tercih ettiklerini pek sanmıyorum. Çünkü 'Hangi maç nerede?' diye TRT kanalları arasında turlamak yerine kumandalarında birbiri ardına dizili Lig TV kanallarını bulmaları daha kolay. İçlerinde en başarısız olanı ise Fransız rejisi. Bizim lig ve kupa maçlarını yayınlayan kanalların maç yönetmenlerine rahmet okuttular. Zamansız tekrarlar ve gereksiz ayrıntılar yüzünden karşılaşmaların önemli pozisyonlarını ıskalayıp bizim, maça 'Fransız kalmamıza' yol açıyorlar.
Fransızların açılış seremonisi de son derece renksizdi. Sahaya Fransa'nın simgelerini sürüp (Aralarında 'French kiss'i simgeleyen dudak bile vardı) berbat bir koreografi ile yasak savdıktan sonra göndere(!) Eyfel Kulesi'ni çekmek, ilkokul müsameresi tertip edenler için bile klişeydi. Ayrıca 'Survivor promosyonu' DJ David Guetta'nın düzenlediği şampiyona şarkısı da berbattı. Nerede Shakira'nın 2014 Dünya Kupası şarkısı, nerede Zara Larsson'un mıy mıy söylediği şarkı...