Böyle Çok Daha Güzelsin yarışmasındaki iki jüri üyesinden biri olan Alp Kavasoğlu, her gün izleyicilere bu sözlerle tanıtılıyor: 'Saç ve makyaj artisti...' İyi de kuaföre, makyöre ne oldu?
Titrinizin sonuna 'artist' kelimesini ekletmek, size bir hava katıyor olabilir ama yıllardır adı kuaför, berber, makyöz ve makyör olanlara karşı bir aşağılama, bir üstten bakış içermiyor mu?
Batı'da artist, sanatçı demektir. Bizde ise sadece sinema oyuncuları için kullanılır.
Bir de mahalle hırlaşmalarında...
Bitirim arkadaş, karşısındakine kafayı yapıştırmadan önce 'Ne artistlik yapıyon lan?' filan der hani... Belli ki Alp Kavasoğlu kendisine 'Kuaför ve makyör' denilmesini yeterli bulmamış. Hatta bundan hicap duyup utanmış olmalı.
Yoksa niye 'artistlik' yapsın ki? Etiler'de berber açınca adı 'Saç Dizayn Merkezi' oluyor, Tozluçayır'da 'Berber Kemal...', Fatih'tekinin adı 'Gelinlikçi Muazzez', Bağdat Caddesi'ndekinin 'Dream of Vedding'. Kürkünü yediğim cilalı imaj devri işte...
Peki Sema Çelebi'nin başı kel mi? Onu niye 'ıstakoz artisti' diye tanıtmıyorlar?