BKM (Beşiktaş Kültür Merkezi) faaliyete geçeli tam tamına 20 yıl olmuş. İlk gününden bugüne desteklediğim bu gerçek kültür mabedinin 20'nci yaşı için Necati Akpınar bizlere enfes bir hediye hazırlatmış. Masamda duran BKM: Sahnede 20 Yıl almanağını hevesle açtım. Beklediğimden fazlası çıktı karşıma. BKM ürünlerinin kısa hikayesi ve yanlarına iliştirilmiş kayıtlardan oluşan DVD'leri. Otogargara, Bir Demet Tiyatro, Cebimde Kelimeler, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?, Çok Güzel Hareketler Bunlar, Güldür Güldür Show ve niceleri... İstisnasız hepsini izlemişim, bir tekini bile sektirmeden...
Almanağın, Yılmaz Erdoğan tarafından yazılan ön sözü ise her şeyi özetliyor aslında:
"BKM 20 yaşında. Otogargara oyunu ile önce bir tiyatro binası, Bir Demet Tiyatro'nun çekimleri ile bir televizyon stüdyosu, Vizontele filmi ile birlikte bir film şirketi... Ve bunların yanı sıra ülke ve dünya starlarına kadar genişleyen konsergösteri organizasyonları. Burası bir hayalciler birliği. Kağıt üzerinde çocuklar gibi hayal kurar, öyküler inşa eder, sonra setlerde, sahnelerde gerçek yapmaya çalışırız. BKM'nin hikayesinin başladığı Beşiktaş'taki tiyatro binasının çok hoş bir özelliği var. Necati Akpınar'ın günün birinde keşfettiği bu binaya 1994-95 sezonundan beri, haftanın hemen her günü insanlar geliyorlar ve kahkahalarla gülüyorlar. 20 yıldır aralıksız sürüyor bu. Ve öyle anlaşılıyor ki bizim bina, şu anda memleketimizin içinde en çok gülünmüş ve gülünmekte olan binalarından biri, ihtimal birincisi. Binaların içinde yaşananlar onların aurasına işler. Bu aura dediğimiz görünmez bulut; aslında şeylerin, cisimlerin, binaların hafızasıdır. Bir binada her gün kıyasıya gülüyorsa insanlar, o bina çok güzel bir binadır. Bir ülkede her gün kıyasıya gülüyorsa insanlar, o ülke çok güzel bir ülkedir. 20'nci yaşımız kutlu olsun. Nice yıllara..."
Necati Akpınar, Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ ve adlı-adsız nice kahramanların hepsine teşekkür ediyorum. 20 yıldır bu köşede bana yazacak güzellikler yarattıkları için. 20 yılın DVD'leri ise hep başucumda duracak. 'Gülme hapına' ne zaman ihtiyaç duysam, bir doz atacağım player'ın içine...