Uluslararası Antalya Film Festivali'nin belki de tek 'neşeli' filmiydi, Takım:
Mahalle Aşkına...
Zafere Kaçış filmini hatırlarsınız.
Pele ve arkadaşlarının futbol takımı kurarak Nazi toplama kampından kaçış öyküsü...
Bizimki de benzer bir hikaye... Ama bu kez Naziler'den değil, mahallenin tek sosyalleşme merkezi olan halı sahaya mafya usulleriyle çökmek isteyen müteahhitlerden kaçıyorlar. Film, uzun bir süredir unuttuğumuz 'mahalle olmanın' yani aslında 'takım ruhu kazanmanın' nasıl bir şey olduğunu hatırlatmanın yanı sıra, rant uğruna şehirleri çirkinleştirenlere de göndermede bulunuyor. Filmde Fırat Tanış, Yağız Can Konyalı, Cezmi Baskın, Rozet Hubeş gibi ustaların yanı sıra bir de Pascal Nouma sürprizi var. 'Sürpriz' diyorum, çünkü ismini ilk duyduğumda sadece filme renk katmak adına 'konuk oyuncu' olduğunu düşünmüştüm.
Meğer sahadaki değil, kamera önündeki oyunculuğunu konuşturacakmış.
Filmde kanser olan kardeşini kurtarmak için Türkiye'ye gelen gariban bir göçmeni (Puma) oynayan Pascal Nouma, dramdan komediye ve aksiyona kadar her sahnenin altından başarıyla kalkıp fileleri birkaç kez havalandırmış.
Jüriyi bilmem ama benim gönlümden Puma'ya bir özel ödül koptu bile...