Tabii ki bir futbol maçını kazanmakla ülkenin üzerindeki kara bulutların tamamı dağılacak, içimizdeki keder bir anda eriyecek değil. Ama Milli Takım'ın başarısı en azından boğazımızdaki yumruyu yutabilmek için bir yudum su yerine geçti. Acaba diyorum; bizi Avrupa'ya taşıyan golün sahibi futbolcunun soyadının 'İnan' olması, ilahi bir yol gösteriş olabilir mi?
Güzergahımız ne kadar engellerle dolu olsa da, başarı ne denli Kaf Dağı'nın ötesinde görünse de önce 'inanmak' gerekiyormuş işte... İlk olarak Fatih Terim inandı. Sonra öğrencilerini, en sonunda da bizi inandırdı. Neye? 'Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez' sözüne... Milli Takım'ımızın tüm dünyada 'mucizeler takımı' diye anılmasının sebebi de 'inancımız' değil mi zaten? Demek ki neymiş? İnanınca, güvenince, 'takım olunca' baş edemeyeceğimiz hiçbir güçlük yokmuş. Bu anlamlı mesaj, tam zamanında ve 80 milyona ulaşacak etkinlikte başka türlü verilemezdi. Teşekkürler Fatih ve fedaileri...
SHOW TV'NİN AYIBI
Ancak hiçbir zafer ve mutluluk; ayıpları, yanlışları örtmemeli. Benim bugün asıl işaret etmek istediğim konu, yayıncı kuruluş Show TV'nin izleyicilere büyük saygısızlığı...
Türkiye, 2008'den beri en büyük sportif başarısının altına imza atmış. Konya Torku Stadı'nın hem tribünlerinde, hem zemininde müthiş bir coşku yaşanıyor. Ama sevinç henüz tamamına ermiş değil. Zira Litvanya-Kazakistan maçından gelecek sonuç bekleniyor.
Eğer Kazakistan kazanırsa, doğrudan Fransa'daki finallere katılacağız. Peki o anda ne oluyor? Show TV tam iki kez reklama giriyor. Maçın değil, son yedi yılın en heyecanlı futbol olayını canlı izleyemiyoruz.
Ne olup bittiğinden habersiz, o uzun reklam kuşaklarının sona ermesi için tırnaklarımızı yiyoruz.
Arda ile arkadaşlarının çimlerin üzerinde çocuklar gibi yuvarlandığı o tarihi görüntüleri ıskalıyoruz.
Eyy Show TV yöneticileri....
O reklamları vermeseniz, azıcık erteleseniz ne olurdu?
Eminim, 'Niye bizim reklamları yayınlamadınız?' diyecek bir tek firma, kuruluş çıkmazdı. Tazminat talep etmeye yüzü tutanları ise burada hep birlikte 'vatan haini' ilan ederdik. Sevgili Show TV'ciler, hiç olmazsa, bugüne kadar Milli Takım üzerinden kazandığınız onca reklam gelirinin hatırına, 'Bu da bizden olsun' deyip tazminatları göze alsaydınız, olmaz mıydı?
Oysa sevinmeye, o coşkuyu futbolcularımızla birlikte canlı canlı yaşamaya o kadar ihtiyacımız vardı ki... 'Canlı'ya hasret kaldığımız günde, bizden esirgediğiniz, hayatımızdan çaldığınız o her bir mutluluk anı için yazıklar olsun size...