Defne Samyeli'yi sever ve takdir ederim. Yıllar önce güzellik yarışmasında aldığı derecenin ardından onunla Ses dergisi için yaptığım röportajda; mankenlik ve oyunculuktan önce iyi bir haberci olmak istediğini söylemişti bana. Gözlerindeki arzuyu ve kararlılığı görünce 'Samyeli'ne dikkat' diye atmıştım röportajın başlığını.
Öngörümü boşa çıkartmadı; harika bir haber sunucusu oldu.
Defne Samyeli'nin ajan rolüyle Kurtlar Vadisi: Pusu dizisine katılacağını duyunca onun adına hem ürkmüş, hem de kendisini bir kez daha takdir etmiştim. Zira gözümde hep 'salon hanımefendisi' olarak canlandırdığım bu naif güzelliğin, onca aksiyon sahnesinin altından kalkması zor görünüyordu.
Ama oyunculuğunu pekiştirmek adına böylesi zor bir role soyunmasına da şapka çıkarmıştım.
Samyeli, diziye gerçekten de muhteşem bir giriş yaptı.
Daha ilk sahnede, yıllar önce can borcu olan Polat'ı ölümden kurtardı. Silah, elinde iğreti durmuyordu. Belli ki rolüne iyi hazırlanmıştı. Fizik-kondüsyonu da zorlu dövüş, çatışma ve takip sahnelerini rahatlıkla kaldıracak potansiyele sahipti.
Hatta sıkı bir motosiklet sürücüsü olduğunu da gördük.
Amma velakin...
Yardımcısı Meryem ile beraber bir adamı kötülerin elinden kurtarmak için giriştiği operasyondaki kıyafetini görünce yıkıldım. Tomb Rider esintili deri kıyafet tamam da, o bir karış sivri topuklu çizmeler neydi öyle? Düşmanına sessizce yaklaşması gereken sahnelerde topuk sesini ben bile duydum.
Hele bir duvardan atlama sahnesi vardı ki, yardımcısı Meryem adına çok kaygılandım.
Zira yardımcısı, onun basıp duvara sıçraması için avuçlarını birleştirip merdiven oluyor, bizimki de o sivri topuklarıyla arkadaşının ellerine basıyordu ki, içim 'cızzz' ediverdi. Hani kurşun sıkmak için onca zahmete gireceğine, düşmanlarının başına çizmelerinin sivri topuklarıyla vurması yeterli gibiydi...
Diyeceğim o ki, Defne Samyeli 'cazibe yaratmak için' sivri topuklara ihtiyaç duymayacak kadar güzel bir kadın.
Lütfen bir daha operasyonlara, 'İşte Benim Stilim jürisinin karşısına çıkacakmış gibi' hazırlanmasın!