Show TV'nin yeni dizisi Beyaz Yalanlar tutarsa, bunda en büyük etken baş kadın oyuncu Deniz Baysal olacak. Onu önce reklam filmlerinde, sonra birkaç dizi ve filmde görmüştüm.
Kaçak Gelinler'de ise yıldızı iyiden iyiye parlamıştı.
Beyaz Yalan'da birbirine tamamen zıt iki karakteri son derece başarıyla canlandırmış.
Onunla ilgili yaptığım araştırmada iki ilginç özelliğine rastladım. İzmir'de tiyatro yaparken aynı zamanda palyaço kılığına girip özel kutlamalarda çocukları eğlendiriyormuş.
Bir de kusursuz burnunu, bir basketbol topuna borçluymuş.
Basketbol oynarken yüzüne çarpıp burnunu kıran top yüzünden estetik ameliyat olmak zorunda kalmış. Deniz Baysal, eski yüzlerden sıkılan, bizzat keşfedeceği yeni bir yıldız adayı arayan yorgun televizyon izleyicileri için çölde vaha gibi.
Yanına bir de Kutsi'nin sahiciliği ve Ege Aydan'ın yıllandıkça lezzetlenen oyunculuğu da eklenince ortaya sıkı bir dizi çıkmış.
Aslında Beyaz Yalan da tıpkı O Hayat Benim ve Maral gibi değiş tokuş edilen hayatlar üzerine kurulu bir Sindrella hikayesi. Demek gerçekler bizi öyle yormuş ki, dönüp dönüp masallara sığınıyoruz.
Bir de artık dizilerin tutması için elde ne kadar barut varsa ilk bölümde ateşleniyor.
Öyle bir ilk bölüm izledik ki, olan bitenden dört sezonluk dizi hikayesi çıkardı. Ama yarışa bu kadar deparla başlarsanız, sarkan dilinize basıp düşme ihtimaliniz de var. Benden hatırlatması...