CHP'li Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz'ın "hakkında rüşvet aldığı söylentileri çıkardığı" iddiasıyla partiden ihracını istediği Av. Deniz Atar ve Şehitkamil Belediye Meclis Üyesi Ersin atar hakkında partinin İl Disiplin Kurulu ret kararı verdi. Kurul, "Soyut iddialarla partiden ihracın keyfi olacağı" gerekçesiyle talebi geri çevirdi. Karar üzerinden sosyal medya hesaplarından açıklama yapan Atar kardeşler, "kimsenin adamı olmadan doğrul bildiklerini söylemekten" korkmayacaklarını belirtti. Atar kardeşler, seçim süreci boyunca Umut Yılmaz'a en fazla destek verip çalışmalarında sürekli birlikte hareket ederken, Umut Yılmaz, seçimin ardından meclis üyesi Ersin Atar'ın tecrübesinden yararlanmak üzere Gaziantep Büyükşehir Belediyesiyle ilişkilerde koordinatör olarak görevlendirmişti. Ersin Atar, bir ay sonra "Başkana ulaşamadığı" gerekçesiyle görevinden istifa etmişti. İstifa sürecinin ardından Umut Yılmaz, Atar kardeşler hakkında ihraç istemiyle CHP İl Başkanlığına başvurdu. Yılmaz, ihraç talebi gerekçesinde Atar kardeşlerin kendisi ve kardeşi Av. Deniz Yılmaz hakkında bir inşaat firmasından yüklü miktarda rüşvet aldıkları yönünde dedikodu yaptıklarını ileri sürdü.
Talebi değerlendiren CHP Gaziantep İl Yönetim Kurulu ise soyut iddiadan ibaret dilekçeyi gerekçe göstererek oy birliğiyle kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak disipline sevk kararı aldı. Karar üzerine Atar kardeşler de itirazlarını kurula iletti. İtiraz sonucunda CHP İl Yönetim Kurulu'nun disipline sevk kararının gerekçesiz oluşu, iddiaların soyut beyanlardan ibaret olması ve delillendirilmemiş olması nedeniyle, şahsım hakkında verilen tedbir kararı oy birliğiyle kaldırılarak, dosya CHP Gaziantep İl Yönetim Kurulu'na iade edildi. Kararı değerlendiren Atar kardeşler, "Partinin çıkarlarını düşünmeden sırf birisini mutlu etmek için dosyayı incelemeden tarafımızı, 'harcamak' maksadıyla disipline sevk edenlere karşı yargılama makamı olan İl Disiplin Kurulu; 'bir kişinin delilsiz iddialarıyla, keyfi olarak partinin öz evladını partiden ihraç edemeyiz' demiştir. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden şahsın, söylenmemiş sözleri sanki söylenmiş gibi kamuoyuna lanse ettiğini, kongre salonlarında farklı bir şekilde anlatarak kavgacı ve kindar tutumunu devam ettirdiğini üzülerek izledik. Hakkımızda onur zedeleyici iftiralar atıldığını ve maalesef gerçekleri bilenlerin; sırf bir şahsın korkusundan dolayı doğrudan ve haklıdan yana değil, güçten yana olduklarını da 'iki kardeş ihraç edilirler' diye el ovuşturup dua ettiklerini de gördük. Arka kapılarda adaletin değil de gücün yanında olmayı seçenlere tavsiyemiz; samimiyetle parti çıkarına sahip bir anlayışla siyaset yapmaları, yapılan bütün hukuksuzlukları cesurca muhatabına söylemeleridir" görüşünü dile getirdi.